Rusya lideri Putin’in geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği Türkiye ziyareti sırasında ÇED Raporu onaylanan Mersin Akkuyu nükleer santraliyle ilgili korkutan açıklama.

Önceki gün Mersin’de meydana gelen 3.6 büyüklüğündeki depremin ardından bir açıklama yapan Mersin Çevre Dostları Derneği Başkanı Suna Kılıççı, “değişen deprem haritasıyla Ecemiş ve Kıbrıs dalma batma fay hattı kuşağının yaratacağı risklerin bölgede büyük bir felakete neden olacağı bu kadar kesin bilinirken nükleer belasının ülkemize bulaşmasına dur demeliyiz” dedi.

PUTİN’E ÇED JESTİNİN ARDINDAN MERSİN’DE DEPREM MEYDANA GELDİ

Rusya tarafından Mersin’de kurulması planlan Akkuyu nükleer santraliyle ilgili tartışmalı ÇED Raporu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Rus lider Putin’in Türkiye ziyaretinde jest olarak onaylandı. Ancak önceki gün Mersin’de meydana gelen depremle birlikte nükleer santrallerin güvenliği bir kez daha gündeme geldi.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre, merkez üssü Mezitli İlçesi olan 3.6 büyüklüğündeki deprem, 5 kilometre derinlikte meydana geldi. Depremde can ve mal kaybı yaşanmazken, bazı yurttaşların panik halinde kendilerini sokaklara attığı öğrenildi.

"AKKUYU’NUN BÖLGEYE VERECEĞİ ZARAR KORKUTUCU"

OdaTv'den Yusuf Yavuz'un haberine göre; Depremin ardından bir açıklama yapan Mersin Çevre Dostları Derneği Başkanı Suna Kılıççı, dünyanın en güvenli tenolojisiyle yapılan Japonya’daki Fukuşima nükleer santrali kazasının yüzyıllar boyu çevreye ve insanlığa zarar vermeye devam edeceğini anımsatarak, “dünya bu dehşeti hala üstünden atamadığı halde Akkuyu’da kurulması planlanan nükleer santralin bölgeye vereceği zararlar korkutucudur” dedi.

"9 ŞİDDETİNDE DEPREME DAYANACAK TEDBİR ALINDI BİLGİSİ YANLIŞ"

Son zamanlarda Akdeniz Bölgesi’nde yaşanan birbirini takip eden depremlerin, Akkuyu’da kurulması planlanan nükleer santral tehlikesini gündeme taşıdığını kaydeden Kılıççı, Mersin halkının tehlikenin ne kadar yakın olduğunu bildiğinin altını çizdiği açıklamasında şunları kaydetti: “güneş, rüzgâr ve termal enerji, bağımsız ve yenilenebilir enerji kaynaklarıdır. Yılın 300 günü güneş alan bir bölgede hükümetin hala nükleer santral yapma dayatmasının amacı nedir?

Türkiye’de yaşayan halkın çoğunluğu nükleer santral istemiyor. Türkiye için nükleer santralin yararlı olacağını düşünenlerin oranı çok düşük. Halka rağmen Akkuyu’da bilimsel olmayan, gerçekleri gizleyen ÇED raporu kesinleşmiştir. ÇED raporunda belirtilen, Akkuyu nükleer santralinin 8-9 şiddetindeki bir depreme dayanıklı olacağı ve 20 tonluk bir uçağın çarpmasına karşı güvenlik tedbirlerinin alınacağı söylemleriyle halka yanlış bilgi verilmektedir.”

"DEPREM FAYLARI BÖLGEDE BÜYÜK FELAKETE NEDEN OLABİLİR"

Bilimin henüz depremlerin ne zaman olacağı sorusunu kesin olarak yanıtlayamadığını da anımsatan Kılıççı, “deprem uzmanları Akdeniz’de son günlerde yaşanan deprem hareketliliğinin normal olmadığını belirterek, bölgede gelecek 5-10 yıl içinde Richter ölçeğine göre 7, 2 ve 7, 3 büyüklüğünde bir depremin meydana gelebileceğini söylemektedirler.

Türkiye deprem tehlikesi yüksek bir bölgede. Değişen deprem haritasıyla Akkuyu bölgesini etkileyecek deprem faylarının yanında, Ecemiş ve Kıbrıs dalma batma fay hattı kuşağının yaratacağı risklerin, bölgede büyük bir felakete neden olacağı bu kadar kesin bilinirken nükleer belasının ülkemize bulaşmasına dur demeliyiz. İnsanoğlu doğal afetler karşısında daima yenik düşmüştür. Tarımın ve turizmin cenneti olan Mersin’de nükleer santral tehlikesiyle yaşamak istemiyoruz. Hiç bir şey sağlıklı yaşamın önüne geçemez” diye konuştu.

BAKANLIK ÇED RAPORUNU GEÇENYIL İADE ETMİŞTİ

Rusya lideri Vladimir Putin’in geçtiğimiz hafta yaptığı Türkiye ziyareti sırasında ÇED Raporu onaylanan Akkuyu nükleer santraliyle ilgili 3 bin sayfalık dosya, geçtiğimiz yıl Ağustos ayında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ilgili firmaya iade edilmişti. Eksiklikler tespit edildiği gerekçesiyle iade edilen ÇED dosyasıyla ilgili iade gerekçelerinin arasında, nükleer atıkların bertaraf edilmesine yönelik yeterli bilgilerin yer almadığı belirtilmişti.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ise ÇED raporunun iade edilmesinin red anlamına gelmediğini belirterek, şekli şartların yerine getirilmesi açısından iade edildiğini açıklamıştı. Bilimsel yeterliliği tartışmalı bulunan Akkuyu nükleer santraliyle ilgili ÇED dosyasıyla ilgili süreçte yöre halkının dışlandığı da en önemli eleştiriler arasında yer alıyor.