Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Recep Akdur, Ankara’nın da içinde bulunduğu 6 il için hava kirliliği uyarısında bulundu.
Akdur, yaptığı açıklamada, Ankara’daki sekiz ölçüm istasyonundan üçünde hava kalitesinin hassas düzeyde olduğunu belirtti. Akdur, hava kirliliğinin halk sağlığını doğrudan etkileyen ve toplu ölümlere yol açabilecek ciddiyette bir konu olduğunu, bu nedenle hava kalitesini izleme konusuna bütün ülkelerin önem verdiğini vurguladı. Akdur, gerek uluslararası düzenlemeler gerekse de Türkiye kanunlarının devlete hava kalitesinin devamlı izlenme ve sonuçlarını kamuoyuna açıklama zorunluluğu getirdiğini dile getirdi.
Türkiye’de bu görev ve sorumluluğun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ait olduğunu ifade eden Akdur, “Çevre ve Şehircilik Bankalığı 22’si belediyelere ait 100’ü ise doğrudan bakanlığa bağlı toplam 122 adet sabit hava kalitesini ölçme istasyonu ile bu sorumluluğunu yerine getiriyor. Bu istasyonlardan alınan sonuçlar Hava Kalitesi Yönetmenliği’ne göre 1- iyi, 2-orta 3- hassas, 4-sağlıksız 5-kötü 6- tehlikeli olarak altı sınıfta değerlendiriliyor. Hava Kalitesini İzleme Ağı’ndan alınan bu bilgiler sürekli olarak Hava Kalitesini İzleme İstasyonları WEB sitesinde kamuoyuna duyuruluyor” dedi.
“20 İLDEKİ HAVA HASSAS DÜZEYDE”
Avrupa Hava Kalitesini İzleme İstasyonları WEB sitesindeki 18 Aralık Çarşamba günü, 23-24 saatlerindeki bilgilere göre; içinde Ankara’nın da bulunduğu 20 kadar ildeki havanın hassas düzeyde kirli olduğunu bildiren Akdur, “Bu illerin merkezlerindeki havayı yaşlılar, çocuklar ve solunum rahatsızlığı olanların solumaması gerekiyor. Çünkü hava kirliliği bu hassas grupların sağlığını tehlikeye sokacak düzeyde. Bunlardan çok daha vahimi, Osmaniye’de hava tehlikeli düzeyde kirli.Yani bölgede yaşayan herkes çok ciddi sağlık etkileri ile karşılaşabilir. Halk uyarılarak alarm tedbirleri uygulanması gerekiyor. Osmaniye’deki tek ölçüm istasyonunda hava kalitesi tehlikeli düzeyde kirli gözüküyor. Burada halkın derhal uyarılarak alarm tedbirleri uygulanması gerekiyor. Iğdır’da hava kirliliği çok sağlıksız düzeyde. Yani buradaki hava kirliliği sağlık açısından acil durum oluşturabilir. Nüfusun tamamının etkilenme olasılığı yüksektir” ifadelerini kullandı.
“TEDBİRLERİ UYGULAMAK ZORUNDALAR”
Yetkililerin, hava kirliliği konusunda kanunların kendilerine yüklemiş olduğu sorumluluğu kirlilik sonuçlarını yalnızca bir WEB sitesinde yayımlamakla yetindiğini kaydeden Akdur, “Oysa bu yeterli değil diğer basın ve yayın araçları ile halkı uyarmak ve de alarm tedbirleri uygulamak zorundalar. Sonuçları bir WEB sitesinde yayımlayarak sorumluluktan kurtulmuş olamazlar” dedi.
TANRIKULU İDDİALARI MECLİS’E TAŞIDI
CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, İstanbul’da yılda kaç kişinin hava kirliliğinden hayatını kaybettiğini sordu.
CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu yazılı soru önergesinde Kuzey Ormanları Savunma Platformu’nun “3.köprü inşaatı için 2 milyon 700 bin ağacın kesilmesiyle doğal çevrenin büyük zarar göreceği, insan sağlığına olumsuz yönde etkileyeceği ve küresel ısınmayı hızlandıracağı” iddiasını hatırlattı.
2 milyon 700 bin ağacın katran, karbondioksit gibi insan sağlığına zararlı 200 bin ton zehirli gaz ve tozları filitrelediği,23 bin 23 bin 250 ton oksijen ürettiği, her yıl 855 bin ton karbon salınımını depolayarak, İstanbul’un iklim değişikliğini ve küresel ısınmayı önlediği gözönüne alındığında inşaatın çevre, iklim ve insan sağlığını tehdit ettiğini kaydeden Tanrıkulu, “3.Köprü inşaatı dolaylı etkileriyle birlikte İstanbullun susuz kalmasına, hava kirliliğinden daha fazla insanın yaşamını yitirmesine yol açacaktır” dedi.
Tanrıkulu, önergesinde, “İstanbul’da hava kirliliğinden her yıl kaç vatandaşımız hayatını kaybetmektedir? 3. Köprü inşaatı için 2 milyon 700 bin ağacın kesilmesi İstanbul’daki su sorununu tetikler mi? 3. Köprü inşaatı için 2 milyon 700 bin ağacın kesilmesi İstanbullun iklimini ne kadar değiştirecektir? 3. Köprü inşaatı için 2 milyon 700 bin ağacın kesilmesi İstanbul’da küresel ısınmayı ne kadar artıracaktır?” sorularını yöneltti.
2 milyon 700 bin ağacın kesilmesinin İstanbul’da hava kirliliğinin ne oranda artacağını soran Tanrıkulu, “Ağaçların kesilmesi İstanbul’da hangi hastalıkların artmasına neden olacaktır? Köprü inşaatının İstanbul’da su kaynaklarının bir kısmını kullanılamaz hale getireceği iddiası doğru mudur? İddia doğru ise bu kaynaklar hangileridir? 3. Köprü projesi ÇED raporu hangi kıstaslar gözetilerek hazırlanmıştır? 3. Köprü projesi ÇED raporunda öngörülen çevre, insan sağlığı ve iklim değişikliği riskleri hangileridir?” dedi.