Eskişehir’de, üniversiteli Ali İsmail Korkmaz’ın Gezi Parkı direnişi sırasında dövülerek öldürülmesine ilişkin davada karar çıktı. Dördü polis olmak üzere sekiz kişinin yargılandığı davada, Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi sanıkların son savunmalarını aldıktan sonra kararını açıkladı.
Mahkeme, Ali İsmail Korkmaz’a son tekmeyi atan polis memuru Mevlut Saldoğan’a ‘kastı aşan surette yaralama’ suçundan önce 13 hapis cezası verdi. İyi hal indiri yapıp cezasını 10 yıl 10 aya düşürdü.
Polis memuru Yalçın Akbulut’a nitelikli yaralama suçundan 12 yıl hapis cezası veren mahkeme iyi hal indirimi yapıp cezayı 10 yıla düşürdü. Aksulut’un ayrıca tutuklanmasına karar verdi.
Mahkeme davada tutuklu yargılanan İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever hakkında yaralama suçundan 6′şar yıl 8′er ay hapis cezası verirken, Ebubekir Harlar’a ise 3 yıl dört ay hapis cezası verdi. Mahkeme, Harlar’ın tutuklu kaldığı süreyi göz önünde bulundurup tahliyesine karar verdi. Tutuksuz yargılanan iki polis ise beraat etti.
MÜEBBET İSTENİYORDU
Ali İsmail Korkmaz Davası’nda dördü sivil olmak üzere sekiz kişi yargılanıyordu. Savcı esas hakkındaki mütalaasında, polis Saldoğan hakkında kasten adam öldürme suçundan müebbet hapis cezası istenirken, sivil sanıklar İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever ve Ebubekir Harlar hakkında ise nitelikli yaralama suçundan sekiz yıldan 12 yıla, polis Yalçın Akbulut hakkında da nitelikli kasten yaralama suçundan 12 yıldan 26 yıla kadar hapis cezası isteniyordu. Sanık polis Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin’e ise beraat kararı verilmesi yönünde görüş bildirilmişti.
BAŞKANDAN SANIK POLİSE: GEÇMİŞ OLSUN
Sanık İsmail Koyuncu suçsuz olduğunu öne sürüp beraatını ve tahliyesini talep etti. Sanık Ebubekir Harlar “Ben kimseyi dövmedim, polis yakala dediği için yakaladım, siz de cezaevinde yatmamı istiyorsanız savcı gibi yatarım. Benim için adaletli davranmanızı, beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum” dedi.
Ekrandan mahkeme salonuna bağlanan Mevlüt Saldoğan’a son sözü soruldu. Mahkeme Başkanı geçmiş olsun dedi, bu sözlere salondan tepki geldi. Sanık Saldoğan aileye başsağlığı dileyerek başladığı son sözlerine şöyle devam etti:
“Benim dövdüğüm kişinin Ali İsmail olduğu hala ispat edilememiştir. Sözde tanık Semih Berkay’ın ekşi sözlükte yaptığı teşkilatıma yaptığı kin ve nefret yorumuna dayanılarak dövdüğüm şahsın Ali İsmail olduğu algısı yaratılmıştır. Sanığın lehine ve aleyhine delilleri toplamadı savcı.
Tanıklardan beni gördüğünü iddia edenlerin baktığı pencere bir kişinin kafasını sığacağı büyüklüktedir, önünde tente vardır. Ali İsmail’in ilk muayenesini yapan doktora ilaç aldığını söylememiştir. Benim bulunduğum görüntüde darp edilen Ali İsmail değil. Ali İsmail 18 saat sonra beyin kanaması geçirmiştir. Devletin güvenlik güçlerine saldırmak, halkın malına zarar vermek, gasp etmek hangi demokraside ve yasada vardır?
Gösteri kanununda güneş doğduktan, batmadan bir saat önce sonlanması gerekir der. Olayımız gece yarısı meydana gelmiştir, bu demokratik bir hak kullanımı değildir. Gerçek fail aranıyorsa, Gürkan bey günah keçisi istemiyoruz demişti, katılıyorum, gerçek katil sanık sandalyesinde değil, o gençleri bu suçlara sürükleyenler arasında arayın. Katili benim teşkilatımda, sanık sandalyesinde değil, Gezi parkını organize edenler arasında arayın.”
SALON KARIŞTI
Saldoğan’ın bu sözleri salonda “siyasi konuşma yapıyor, avukat olmuş” sözleriyle büyük tepki çekti. Konuşması sıkça kesilen sanık Saldoğan’ın son sözünü kısa söylemesi istendi. Müdahil avukatlarından Ayhan Erdoğan, “Onun katil olduğunu biliyoruz” diyerek salonu yatıştırmaya çalıştı. Saldoğan bu kez, “Ben yıllarca namusumla, şerefimle bu ülkeye hizmet ettim, ben kimseyi yaralama, öldürme kastıyla hareket etmedim. Bir polis memuruna, mesleğe alınırken yaptırılan yeminine sadık kalarak amirlerimin verdiği emirleri bedenen kullandım. Cezaevinde sağlığımı kaybettim.” dedi.
POLİS SALDIRISI BAŞLADI
Ali İsmail Korkmaz davasında verilen skandal karar sonrası polis saldırısı başladı.