Torunlar GYO'ya ait Torun Center adlı rezidans inşaatında meydana ve 10 kişiye mezar olan asansör faciasının üzerine Cumhuriyet yazarı Can Dündar olayı 'özetleyen' bir yazı yazdı.
İşte o yazının bir bölümü
‘Cama Geleceğine Cana Gelsin’ Zihniyeti
Yerküremizin en eski inşaatlarından Mısır Piramitleri, devrin hanedanı için yapılırdı.
Piramitlerin hâlâ çözülemeyen sırrını, inşaatta çalıştırılan köleler bilirdi. Anlatmasınlar diye de, inşaat bittikten sonra öldürülürlerdi.
Köle, firavunlara ebedi rezidans yaparken, aslında kendi kabrini de kazdığını bilmezdi.
Bugün hayranlıkla gezilen piramitlerin harcı, sırdaş köle kanıyla karılmıştır.
***
Mısır’dan Mecidiyeköy’e kadar geçen 4 bin senede inşaat sektöründe pek bir şey değişmedi.
Tek fark; eskiden köleler, firavunların sırrını ölerek saklardı; şimdi ölerek ifşa ediyor.
Ali Sami Yen Stadı’nın yerine, “Aman şehirde en küçük yeşil alan kalmasın. Her taraf fallik binalarla donansın” zihniyetiyle dikilen ve etraftakilerin üstüne üstüne diklenen “tower”ların asansörü, 10 işçiye mezar oldu.
Ve bu cinayet, şaşaalı rezidansların rezil arka bahçelerini görmemizi sağladı.
İnşaat patronunun, “Ben de bindim o asansöre... Eğitim de versen hassasiyet göstermiyorlar. Bu kaza, sektörel vaka” diyerek faturayı ölen işçilere kesmesine ve “Merdiven çakılması işin fıtratında var”a getirmesine rağmen, felaketin “Geliyorum” dediği, İstanbul Tabip Odası’nın 4 ay önceki uyarısından belli:
“Bugünden sesleniyoruz: Maalesef bu inşaatlarda 8-10 işçi kardeşimizi kaybedeceğiz” diye feryat etmiş tabipler…
Ama bu feryat, şantiye (rantiye?) gürültüsünde işitilmemiş.
Yazının devamı için tıklayınız