Can Erzincan TV’nin Türksat’tan frekansının iptal edileceğinin bildirilmesi üzerine kanalın sahibi Recep Aktaş, suç duyurusunda bulundu.
Türksat yönetimi hakkında ‘görevi kötüye kullanma, iftira, suç uydurma, nefret ve ayrımcılık’ suçlarından şikayette bulunan Aktaş, hiçbir mahkeme kararına dayanmadan keyfi olarak kanalın yayınının solandırılmak istendiğini vurguladı.
Can Erzincan TV’nin sahibi Aktaş, avukatı Muhammed Selim Ateş aracılığıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmek üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe verdi.Türksat yönetim kurulu başkanı ve üyelerinin şüpheli olarak yer aldığı dilekçede, Can Erzincan kanalının milletine ve değerlerine bağlı, tüm sorumluluklarını yerine getiren bir kanal olduğu ifade edildi.
RTÜK’TEN HABERSİZ KARAR ALINMIŞ
Avukat Ateş, dilekçede kanalın kapatılmasına yönelik hukuksuzlukları sıraladı. Türksat’ın kanala ihtarname gönderdiğini hatırlatan Ateş, ihtarnamede Türksat’a 7 Haziran’da RTÜK İzleme ve Değerlendirme Dairesi’nden yazı geldiğinin belirtildiğini kaydetti. RTÜK’ün bu yazıdan haberi olmadığına işaret eden Ateş, İzleme ve Değerlendirme Dairesi’nin yetki aşımı yaptığını belirtti. RTÜK’ün haberi olmadan yazılan bu yazının yok hükmünde olduğunu vurgulayan Ateş, uyarı cezaları dahi üst kurulca alınırken bu şekilde üst kuruldan habersiz yazı gönderilmesinin hukuka aykırı olduğunu kaydetti.
İhtarnamede, kanala uyarı ve para cezalarının verildiğinin belirtildiğini ifade eden avukat Ateş, bu cezaların itiraz ve yargılama sürelerinin devam ettiğini söyledi. Bu yaptırımların RTÜK kanununa tabi olduğuna da işaret eden Ateş, ayrıca RTÜK’ün onlarca kanala aynı şekilde ceza kestiğini de hatırlattı. Burada amacın hukuki değil siyasi olduğuna vurgu yapan Ateş, Can Erzincan Tv hakkında olumsuz algı ile yayınlarının sonlandırılmasına zemin oluşturulmaya çalışıldığını kaydetti. Ateş, verilmeyen cezanın ihtarnameye gerekçe olarak sunularak suç işlendiğini belirtti.
OLMAYAN ÖRGÜTLE SUÇLAMA
İhtarnamede İstanbul terör savcılığının da yazı gönderdiğinin bildirildiğini ifade eden Ateş, savcılığın da örgüt suçlamasıyla kanalın sözleşmesinin iptal edilmesini istediğini kaydetti. Savcılığın iddia ettiği örgütle ilgili hiçbir mahkeme kararı bulunmadığının altını çizen Ateş, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin de Can Dündar kararında ‘FETÖ/PDY olarak adlandırılan örgütle ilgili kesin bir yargı kararının mevcut olmadığı’ dediğini hatırlattı. Ateş, müvekkili olan kanalın da zaten hiçbir suç örgütüyle ilişkisi olmadığını vurguladı. Bu nedenle savcılığın yazısının da hukuksuz olduğunu kaydetti.
Hak ve özgürlüklerin bir kanuna dayalı olarak ancak mahkeme kararıyla kısıtlanabileceğinin altını çizen Ateş, Türksat’ın hiçbir mahkeme kararı olmadan tamamen keyfi bir şekilde Can Erzincan TV’nin yayınlarını sonlandırmak istediğini belirtti. Ateş, Türksat’ın ‘uydu kapasite tahsisi’ne ilişkin sözleşmeye de aykırı hareket ettiğini kaydetti. Can Erzincan TV’nin işlemediği bir suçu işlemiş gibi gösterilerek iftira ve suç uydurma suçlarının işlendiğini de kaydeden avukat Ateş, bu nedenlerle Türksat yöneticilerinin ‘görevi kötüye kullanma, iftira, suç uydurma, nefret ve ayrımcılık’ suçlarından cezalandırılmalarını talep etti.
Kaynak: Yarına Bakış