Freedom House web sitesinde yayınlanan değerlendirmede, Baransu’nun yıllarca ordudaki yolsuzluk ve şiddet haberleri yaptığı, haberlerin yayınlandığı Taraf Gazetesi’nin de laik ve milliyetçi ordunun deli gömleğinden bunalmış liberal Türkler’in umudu olduğu vurgulandı.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE AÇIK BİR TEHDİT!

Baransu’nun ortaya çıkardığı belgeler sayesinde Balyoz ve Ergenekon davalarında askerlerin yargılandığı ve bu sayede ordunun sivil hükümetler üzerindeki geleneksel kontrolünün sona erdiğine dikkat çekilen yazıda şu ifadeler dikkat çekti: “Baransu, şimdi Balyoz’daki belgelerin sahte olduğu iddiasıyla değil, ordudan çalınan bazı belgeler ve bunların yabancı devletlere satıldığı iddiasıyla tutuklandı.

Gazetecilerin gizli belgeleri elde ettiği için yargılanması basın özgürlüğüne açık bir tehdittir. Türkiye veya ABD’de gizli belge yayınlamak, hükümetlerin yetkisini sorgulamak için medyanın kaçınılmaz bir görevidir.

Baransu, tutuksuz yargılanmalı, aleyhindeki deliller halka açıklanmalıdır.” Mehmet Baransu gibi gazetecilere açılan davaların Erdoğan’ın “düşmanlarından öç alma” konusunda ne kadar ciddi olduğunu ortaya koyduğunun altı çizilen yazıda, “Ordu şu anda Erdoğan’ın elinin altında.

Ülkedeki yazılı basın ve televizyonların büyük kısmı kontrolünde. Bu medya sayesinde kendisinin dönüşlerini sorgulayacak seçmenin fikri değiştirilebilir” değerlendirmesi yapıldı.

"KİRLİ BİR SÜREÇ TEMİZ SONUÇ DOĞURMAZ"

Yaşanan sürecin sonunda otokrasi tehlikesine işaret eden Schenkkan, yazısını şu cümlelerle tamamladı: “5 yıl önce Türkiye’de birçokları temel mücadelenin askeri vesayetin sona erdirilmesi olduğu düşüncesindeydi. Darbelerle ilgili anılar çok tazeydi, orduya karşı kin çok derindi.

O nedenle generallerin politikadan çekilmesi için açılan davaları, hatalar içerse bile, kabullenmeye hazırdı. Ama kirli bir süreç temiz sonuç doğurmaz. Onun yerine Türkiye, otokrasinin bir türünden bir başkasına geçiş yaptı.”

Kaynak: Bugün