Finans Merkezi olmak sadece bir hayal mi?

İstanbul'a bir kötü haber daha: Finans Merkezi olma hayalleri suya düşüyor...
ÖZEL HABER | KARŞI GAZETE

FİNANS MERKEZİ OLMA HAYALİ SUYA DÜŞÜYOR


İstanbul'u Finans Merkezi yapma hayalinin temeli 2009'da atıldı. Stratejik eylem planı 7 sene önce açıklanmasına rağmen projenin temelleri bile henüz atılabilmiş değil. Öyleki 2015 yılı Eylül ayında açıklanan verilere göre İstanbul, küresel finans merkezi sıralamasında bir önceki yıla göre 3 basamak geriledi. 44'üncü sıradan 47'inci sıraya düştü. 

Bir şehrin finans merkezi olabilmesi için sadece fiziksel altyapı ve lokasyon yeterli değil. Bu konuda dünyada söz sahibi olan Global Financial Centres-GFC Index'e göre fiziki ve teknolojik altyapının yanı sıra mülkiyet güvencesi ve sözleşme hukuku, nitelikli işgücü, yasal mevzuat, iş ortamı, vergi kolaylıkları ile ürün çeşitliliği gibi kriterler göz önünde tutuluyor. 

Bu kriterler göz önünde tutulduğunda İstanbul için finans merkezi olma hayali pek gerçekleşecek gibi gözükmüyor. Zira ilk başta fiziksel altyapıda ciddi eksiklikler var. Bu eksiklikler hükümet tarafından da inkar edilemiyor. Örneğin İstanbul Büyükşehir Belediyesi basın duyurularına göre Finans Merkezi'nden de geçecek Ümraniye-Göztepe metro hattının ihalesi 2015 Ekim ayı sonunda yapılabilmiş durumda ve belirlenen takvimin bir hayli gerisinde kalındı. 

Finans merkezi olma şartı alt yapıdan bağımsız olarak modern binalar ile sınırlı tutulsa bile İstanbul'un şansı yok denecek kadar az. En yakın rakiplerinden Dubai ile bile İstanbul'a bu konuda fark atmış durumda. 

PARA "GÜVENCE" İSTİYOR

Finans Merkezi'nin önündeki en büyük engellerden biri "Mülkiyet güvencesi ve sözleşme hukuku". Aslında bu kriter genel olarak yabancı yatırımın ülkeye gelmesindeki en önemli şart. Çünkü para huzurlu ve istikrarlı limanları seviyor. Bu nedenle sözleşme hukukunun egemen olduğu, mülkiyet hakkının güvence altına alındığı yerler paranın merkezi olmaya aday olabilir.

İSTANBUL ŞANSINI TÜKETİYOR

Son dönem Türkiye'sine bakıldığında yapılan hukuk ihlalleri, tüm dünyada koruma altında olan basın yayın organlarına kayyım atanarak el konulması gibi gerçekler dikkatlerden kaçmıyor. Bu tartışmalı konular dünyada da çok yakından takip ediliyor. Son gelişmeler sebebiyle İstanbul'un finans merkezi olmasının en önemli şartı yok edilmiş durumda. 

Konunun teknolojik boyutu ve Borsa'nın işlem hacmi açısından İstanbul kötü bir durumda değil. Ancak halen bazı kurum ve kuruluşların, yatırımcıların ilk elden bakabileceği İngilizce web sitelerinin bile henüz hazır olmadığı ya da güncellenmediği görülüyor. 

Bir diğer konu finans merkezi projesi kapsamında konulan hedeflerin ne kadarına ulaşıldığı. Örneğin sermaye birikimi açısından finans merkezi olmanın olmazsa olmazı halka arz sayıları. Sermaye Piyasası Kurulu halka arz verilerine göre 2015 yılı tahminleri 24 ilk halka arz iken gerçekleşen halka arz sayısı sadece 5 olarak gerçekleşmiştir. Bu haliyle projenin istenilen sürede hayata geçemeyeceği görünüyor.

YASAL MEVZUAT YATIRIMCIYI ÜRKÜTÜYOR

Yasal mevzuat açısından bakıldığında ise uluslararası yatırımcıyı çekebilecek düzeyde yasal kolaylıkların sağlanamaması da ayrı bir sorun. Örneğin yeni Türk Ticaret Kanununda tek kişilik yönetim kurulu getirilmesine rağmen bazı ülkelerde olduğu gibi banka kurulması için yeterli sermaye ve itibara sahip bireylerin de tüzel kişilik olmadan banka kurabilmesi henüz mümkün değil. Vergi boyutu ise konunun en hassas noktalarından biri. Uluslararası yatırımcının baktığı ilk kriterlerden biri vergi kolaylıkları. Vergi oranlarına bakıldığında vergi cenneti diye bilinen çoğu ada ülkesi merkezlerin sunduğu imkanlar İstanbul’un finans merkezi olabilmesinin önündeki en büyük engellerden biri. Halen başta gelir vergisi olmak üzere BSMV, tapu harçları diğer işlem vergileri rekabetçi düzeyde olmadığı gibi sade ve anlaşılır da değil.

Dünya Bankası tarafından her yıl yayınlanan Doing Business Raporu ise iş yapma kolaylığı konusunda önemli veriler sunuyor. 189 ülkenin iş yapma kolaylığı bakımından zaman-maliyet analizine göre incelendiği rapora göre 2015 yılında Türkiye 79. sırada yer aldı. Dünya’nın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefi olan bir ülke için pek de iyi bir yer olmadığı ortada. 

İFM PROJESİNİ HÜSRAN MI BEKLİYOR?

Sonuç olarak, İstanbul Finans Merkezi Projesi işlemekte olan takvimin epey gerisinde kalmış durumda. Geçen yıl 3 basamak gerileyen İstanbul'un mevcut şartların devam etmesi durumunda daha da alt basamaklara düşeceğini tahmin etmek zor değil. Projenin tek kazananı ise şimdilik emlak olarak gözüküyor. Çünkü finans merkezinin yapılacağı açıklanan Ataşehir bölgesinde konut ve ofis fiyatları artmaya devam ediyor. 

karsigazete.com.tr

    :

    :

    :

    :

    "Finans Merkezi olmak sadece bir hayal mi?" hakkında Tweetler

    DİĞER ÖZEL HABER HABERLERİ

    KARŞI VİDEO
    https://twitter.com/KarsiGazete