Ya bu yasa kullanılırsa! Sırada, Terörün Finansmanının Önlemesi Yasası mı var?
KARŞI GAZETE | ÖZEL
Önce özel yetkili mahkemeler kuruldu, Balyoz ve Ergenekon sürecinde kendilerine verilen görevleri yerine getirdi.
Ardından 'yanlış yapmışız' diyen AKP, özel yetkili mahkemeleri kaldırdı ama bu kez özel yetkili hakimler yaratıldı. Sulh Ceza Hakimleri eliyle bir çok operasyon yapıldı. İşte bu sulh ceza hakimlerinden birinin kararıyla ve terör örgütüne destek verdiği gerekçesi ile Koza Holding'in mal varlığına el konuldu...
CHP'Lİ ALDAN: ”AKP, OLAYA GÖRE HUKUK YARATIYOR"
Ancak Hükümetin elinde başka seçenekler de mevcut... Karşı Gazete'ye konuşan CHP'nin hukukçu milletvekili Ömer Süha Aldan, iktidarın artık olaylara göre hukuk yarattığını söyledi. "Zaten yasaları, istedikleri olaylara göre kullanmak için bir çok değişiklik yaptılar, istediklerini gerçekleştirmek için mutlaka bir yasa maddesi bulacaklardır." dedi. Aldan, muhalif kesimlerin mal varlıklarına el konulması tehlikesinin devam ettiğini, 2013 yılında kabul edilen Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Yasa'nın gerekçelerde kullanılması halinde milletvekillerinden, iş adamlarına pek çok kesimin mal varlığına el konulabileceği uyarısı yaptı.
MİLLETVEKİLLERİ VE İŞ ADAMLARININ MAL VARLIĞI DA TEHLİKEDE!
Şubat 2013`te kabul edilen Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Yasa'nın görüşmeleri sırasında muhalefet partilerinin temsilcileri, iktidarın karşısında yer alan kesimlerin mal varlıklarına el konulması tehlikesini görmüş, TBMM'deki tartışmalarda sık sık bu endişelerini dile getirmişti...
İŞTE MUHALİFLERİ BEKLEYEN TEHLİKELER
CHP, MHP ve HDP'nin tasarının 2013 yılındaki Meclis Adalet Komisyonu görüşmeleri sonrası yazdığı muhalefet şerhlerinde, muhalif kesimlerin mal varlığına el konulmasına dair şu endişeler yer almıştı:
CHP: "GAZETECİLER, ŞİRKETLER, DERNEKLER, İŞ ADAMLARININ MALVARLIĞI TEHLİKEDE!"
CHP'nin eleştirileri:
-Siyasi İktidar gibi düşünmeyenlerin "terörist" sayılarak hapiste olduğunu düşündüğü- müzde, TMK 10. maddesince Özel Yetkili Mahkemelere bile gerek kalmadan, artık doğrudan iktidara bağlı Özel Görevli Kurul yoluyla, iktidarın yanında yer almayan, biat etmeyen veya muhalefet eden gazeteler ve gazeteciler, medya ve mensupları, şirketler, dernekler, sendikalar, siyasi partiler, vakıflar, özel üniversiteler, işadamları, meslek örgütleri gibi tüm kişi ve kuruluşların malvarlıkları, haklarında hiçbir soruşturma olmadan dondurulabilecektir.
CHP: ”SORUŞTURMA KOŞULLARI BİLE OLUŞMADAN MALVARLIĞINA EL KONULABİLİR"
-Ceza soruşturmasında yargıç, soruşturma açılmasını haklı gösteren nedenler yanında kuvvetli kuşku halinin de bulunması durumunda ancak el koyma kararı verebilirken; Özel Görevli Kurul, yargıca tanınan yetkinin de ötesinde kuvvetli kuşku hali ve de soruşturma koşulları bile oluşmadan bu kararı verebilmektedir.
CHP: ”HER TÜRLÜ MUHALİF HAREKET, TERÖR KAPSAMINA SOKULABİLİR!"
- Terörün tanımı, bizim yasamızda sıkıntılı olduğu için her türden muhalif hareket, terör kapsamına sokulabilmektedir.
- Bu tasarı, siyasal iktidara muhalif çevrelere dönük yürütülmekte olan operasyonların son ayağıdır.
CHP: "NE KADAR MUHALİF ESNAF, İŞADAMI VARSA..."
- Bu tasarı, yasalaştıktan sonra, yarın, öbür gün ne kadar muhalif esnaf, işadamı varsa terörü finanse ettiği gerekçesiyle malına mülküne el konulabilecektir. Örneğin; muhalif bir derneğe yardım yapan, sosyal dayanışma alanlarında hizmet veren kimselere yönelik "Terörün, maddi ayağı çökertildi." diye bir operasyon yapılırsa şaşırmamak gerekir.
MHP: "DEĞERLENDİRME KOMİSYONU, İDARİ BİR YAPI"
MHP'nin eleştirileri:
-Tasarı mal varlığının dondurulması tedbirini Değerlendirme Komisyonuna bırakmaktadır. Komisyon yapısı itibarıyla tamamen idari niteliktedir.
MHP: "MÜLKİYET HAKKI SINIRLAMASI, İDARİ DEĞİL YARGI KARARI OLMALI
-Mal varlığı ve mülkiyet hakları Anayasalarca da korunmaya alınmış, temel hak ve özgürlüklerdir. Temel hak ve özgürlüklerin hangi hallerde ve hangi makamlar tarafından sınırlandırılacağı evrensel ilkelerde belirlenmiştir.
-Mülkiyet hakkının özüne ilişkin sınırlamaların idari tedbirle alınmasını uygun bulmuyoruz.
Kaldı ki; uluslararası sözleşme taraf devletlere iç hukukları uyarınca gerekli tedbirleri alma yükümlülüğü getirmekle birlikte, yöntemin belirlenmesini taraf devletlerin takdirine bırakmıştır. Bu takdirin, idari karar ve mekanizmalar yerine, yargı kararları yönünde olması tercih edilmelidir.
HDP: "EKONOMİK FAŞİZM!"
HDP'nin eleştirileri:
-Bu tasarı, bir felaket tasarısıdır. Ekonomik alanda da faşizmin alt yapısını oluşturacak, son derece tehlikeli bir düzenlemedir. Tasarı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin içtahatlarına aykırı olup, mülkiyet hakkını ortadan kaldırıcı, gaspçı anlayışı içermektedir.
HDP: ”TOPLUMUN HER KESİMİNE BASKI..."
-Bu tasarı kabul edilirse, hükümet, bireyler, şirketler, sendikalar, sivil toplum örgütleri, belediyeler, basın kuruluşları, dernekler, kısacası toplumun her kesimi üzerinde dilediği gibi baskı ve sindirme politikalarını rahatlıkla uygulayabilecektir.
HDP: ”MAHKEME KARARI OLMADAN MAL VARLIĞI DONDURULACAK"
-Tasarı, mal varlıklarının dondurulmasını mahkeme kararı aranmaksızın, idari bir kurulun kararına bağlamakta, idari kurula da, istihbarati bilgilerle karar verme imkanı tanımaktadır. İstihbarat birimleri ve oluşacak idari kurulun direk bakanlıklara ve başbakana bağlı olması nedeniyle, hükümet istediğini yapabilecek demektir.
HDP: ”HÜKÜMET İSTEDİĞİ ŞİRKETİ BİTİRECEK"
Bu anlamda, hükümet, korumak istediği şirketlerin önünü açma, bitirmek istediği şirketlerin ölüm fermanını yazma, nüfuz kullandı diye dilediği belediyelerin hesabına el koyma, yukarıda belirttiğimiz gibi tüm muhalif kişi ve kuruluşların ekonomik kaynaklarını kurutma yetkisine ve keyfiyetine sahip hale gelecektir.
HDP: "KÜRT İŞ ADAMLARINA MAHKEME YOLU..."
-Tasarı, on bin Kürt siyasetçisinden sonra on bin Kürt iş adamına da mahkeme ve cezaevi yolunu açacaktır.
Burcu Oral Evren | karsigazete.com.tr