Hükümet açıkladı: Yine kırmızı et ithalatı yapılacak!
KARŞI GAZETE | ÖZEL
Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş'ın "et ithalatına izin vereceğiz" açıklamasının ardından Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in "300 bin ton civarı kırmızı et üretimi açığımız var." sözlerini sarf etmesi, çok kısa süre içinde et ithalatının başlayacağının habercisi...
Peki kırmızı et üretiminde ve hayvancılıkta neden gelişme sağlanamıyor, yerli üretici neden korunamıyor? Et fiyatları neden sürekli artıyor? Karşı Gazete CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Tarım Politikalarından Sorumlu Başdanışmanı olarak görevlendirilen Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu ile konuştu.
Hayvancılık sektöründeki teşviklerin yetersiz, başta yem olmak üzere girdilerin yüksek ve mera alanlarının son derece bakımsız olduğunu vurgulayan Gaytancıoğlu hayvancığın kötüye gittiğini belirterek şu açıklamayı yaptı:
"TOKİ, MERALARI ELE GEÇİRDİ"
"Nüfus artıyor, kırmızı et üretimi yeterince artmıyor. Kırmızı eti ulaşılır hale getirmek gerek meralar bakımlı, yem ucuz, teşvik yeterli olmalı...
Türkiye'de şu an çok büyük mera sorunu var... Meralar bakımsız, gübrelenmiyor, çalı dolu, hayvanların otlatılabileceği dönem kısa... Avustralya ile karşılaştıralım... Orada meralar bakımlı, yem kaliteli, Türkiye'ye göre çok daha uzun süre hayvanlar meralarda otlayabiliyor. Böylece yem maliyeti azalıyor. Türkiye'de ise yem maliyetleri meraların yetersizliği nedeniyle yüksek kalıyor.
"ÖZEL SEKTÖR MERALARI ELE GEÇİRİYOR, KÖYLÜ MERAYI KULLANAMIYOR"
Meralar, Anayasa'ya göre köylünün... Ancak TOKİ ortaya çıktı, kimse TOKİ'ye dokunamaz oldu... Meralar özelleştiriliyor ya da özel sektör bazı yöntemlerle meraları ele geçiriyor, köylüyü dışlıyor, kendi hayvanlarını otlatıyor sadece, kimse de itiraz edemiyor. Vahşi bir düzen var...
-Örneğin hayvancılık alanındaki özel bir şirket köyden yıkık ev alıyor ucuza, 6 ay sonra o köyün merasına hayvan çıkarma yetkisi kazanıyor.
-Ya da özel şirket meranın yakınından arazi kiralıyor, inşaat izni oranında da hayvanları için barınak yapıyor, bir süre sonra önünü arkasını kapatıp, merayı da işgal ediyor, köylü meraya giremiyor...
Kırmızı et ithalatının en büyük nedeni ise et ve süt paritesinin (birbirine karşı olan oransal dengesinin) kurulamaması. Süt için beslenen ırk ithal edildi Türkiye'ye, etçi ırk ( Eti için üretilen) ise getirilmedi... Bu arada süt açığı kapatıldı ancak bu hayvanlar Türkiye'ye adapte edilemedi. Artık adaptasyon sorunları ortaya çıkmaya başladı. Eskiden 7-8 doğum yapan bu ırk, şimdi aynı oranı yakalayamıyor. Üretim hızı yavaşladı...
”SEK VE ET-BALIK KURUMU ÖZELLEŞTİRİLİNCE, SEKTÖR YABANCILARIN ELİNE GEÇTİ...”
Ayrıca SEK'in özelleştirilmesi ile süt, Et ve Balık Kurumu'nun özelleştirilmesi ile et piyasası yabancıların eline geçmeye başladı. Firmalar neredeyse kartelleşti. Üreticiden çok düşük fiyata süt aldılar, süt üreticileri maliyet ile boğuşurken süt alım fiyatı da çok düşünce üretici hayvanlarını kasaplık yaptı. Süt veren hayvanlar dişiler... Onlar da kesime gönderilmiş olunca, doğan yavru sayısı da çok azaldı. Yani hayvan varlığı iyice azalmaya başladı. İthalata izin verildi, besiciliğe ciddi bir teşvik verilmedi...
"AKP, VAAT ETTİĞİ BÜTÇENİN YARISINI VERDİ"
2006'da çıkarılan Tarım Kanunu'na göre çiftçiye GSMH ( gayri safi milli hasıla)’nin yüzde birinden az olmayacak şekilde tarım bütçesi ayrılmak zorunda. 2015 yılında GSMH 800 milyar dolar, yüzde biri 8 milyar dolar yani 24 milyar lira... Bu kadar tarım bütçesi var mı, yok! Geçen sene 12 milyar lira verildi... Yani yarı yarıya... Hem 'destekleyeceğim' diyorlar hem de vaat ettiklerinin yarısını veriyorlar... Oysa tarım bütündür... Desteğin ancak yarısını alan besici inek bakmak, süt sağmak yerine şehre göçüp, taşeron işçilik yapıyor asgari ücrete...
"ANADOLU BOŞALIYOR, ÇİFTÇİ KENTE GÖÇ EDİYOR"
Bazı illerin nüfusu ciddi oranda arttı, tarım bölgesi olan Trakya'da, Tekirdağ nüfusu ciddi oranda arttı... Çünkü sanayileşme fazla. Tarımın yapıldığı Edirne'nin nüfusu ise azaldı... bu politika ile bugün et, yarın mısır ithalatı gündeme gelir... Tarımı ciddi olarak ele almak zorundayız. Mazotta indirim yapıyorlar güya, ardından gübreye zam geliyor! AKP Türkiye tarımını yönetemiyor! Halen 50 milyon dönüm arazi boş.. Hayvan ithalatı yapıyoruz, buğday ithalatı yapıyoruz, yağlı tohum ithalatı yapıyoruz... Oysa ekecek arazimiz var ama o araziler boş, Anadolu boşalıyor, çiftçi kentte göç ediyor...
"TARIMIN BAŞINA YÜKSEK İSLAM ENSTİTÜSÜ MEZUNU GETİRİLİRSE..."
Acilen bilimsel temelli tarım politikalarının uygulanmaya başlanması lazım. Nüfus 79 milyona dayandı. 2025’te 90 milyon olacak... Dünya nüfusu artıyor, topraklar aynı... Gıda ihtiyacı artacak, Türkiye'nin süratle CHP'nın önerdiği politikaları uygulamaya başlaması lazım.
"AKP'DE HİÇ Mİ TARIMI BİLEN YOK!"
Oysa gereken ilgiyi ve ciddiyeti göstermiyor bu konuya Hükümet... Nereden anlıyoruz... Faruk Çelik gibi önceden Çalışma Bakanlığı yapan, Yüksek İslam Enstitüsü mezunu bir kişinin Türk tarımının başına getirilmesinden anlıyoruz! Yardımcısı hukukçu, Türk tarımının sorunlarını nereden bilecek? Müsteşar da Çalışma Bakanlığı'ndan geldi... AKP'de hiç mi tarımı bilen kişi yok ! Günübirlik politikalar sürdükçe bugün hayvan, yarın kırmızı et, öbür gün yumurta/ tavuk eti ithal eder hale geliriz... "
Burcu Oral Evren | KARSIGAZETE.COM.TR