CHP'li vekil Eren Erdem, Alevi vatandaşların temel hak ve özgürlüklerinin önündeki engellerin kaldırılması hususunda Meclis Başkanlığına kanun teklifi verdi.
CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, Alevi vatandaşların temel hak ve özgürlüklerinin önündeki engellerin kaldırılması hususunda Meclis Başkanlığına kanun teklifi verdi.
'Alevi Yurttaşların Temel Hak ve Özgürlüklerinin Önündeki Engellerin Kaldırılması" hakkındaki kanun teklifinin gerekçe bölümünde Erdem, eşit muamele hakkının evrensel bir insan hakkı olmasına rağmen Türkiye'de sadece sözde kaldığı, Alevi vatandaşların gündelik yaşamın her alanında eşitsizliğe ve ayrımcılığa maruz kaldığına dikkat çekti.
Bu ayrımcılık sebebiyle Alevi yurttaşların sosyal ve ekonomik gelişimlerinin engellendiği, toplumda her bireyin eşitliği kağıt üzerinde kaldığını dile getiren
Erdem, şöyle devam etti:
"Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasamızın inanç özgürlüğüyle ilgili hükümlerine rağmen, Alevi yurttaşların en temel insan hakları talepleri bile göz ardı edilmekte ve Alevi inancı devlet eliyle yok sayılmaktadır.
Ev işaretlemeden, cemevi yıktırmaya, din dersinde ayrımcılıktan, Alevi askerlere iki ayrı törene kadar varan ayrımcı tutum, nefret söylemi ve uygulamalar günümüz itibariyle hala yer yer görülmekte ve Alevi inancının yok sayılması yasal olarak da devam etmektedir.
Cemevlerinin ibadethane statüsünün kabul edilmemesi, AİHM kararına ve Danıştay kararlarına rağmen zorunlu din dersleri ile yaşanan asimilasyon, Hacı Bektaş Dergahı başta olmak üzere Alevilere ait olan dergah ve ibadethanelerin Alevilerde olmaması ve Alevilerin ihaleyle kullanımıyla aldıkları ibadethanelere yüksek miktarlı kira ödemeleri, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Alevilere yönelik tek bir hizmet vermemesi,
Alevi memurlara yönelik fişlemeler, Sivas, Maraş, Malatya, Çorum gibi Alevilere yönelik saldırıların faillerinin hala bulunamamış olması, devlet eliyle yapılan kamu projelerine Alevi inancını aşağılayan veya rencide eden isimlerin verilmesi gibi nedenlerle ortaya çıkan sorunlar Alevi inancına mensup yurttaşları 2. sınıf yurttaş konumuna itmekte ve onların devletten beklentilerini sıfıra indirmektedir.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 18. Maddesi'nde "Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğü hakkı vardır." ilkesi yer almaktadır. Buna benzer Türkiye'nin tarafı olduğu uluslararası anlaşmalar, Anayasamız'da yer alan "Din ve İnanç Hürriyeti" ve günümüz insan haklarının en temel prensipleri dikkate alındığında, Alevi yurttaşların yıllardır maruz kaldığı eşitsizlik ve ayrımcılığın devlet eliyle acilen sona erdirilmesi gerekliliği anlaşılacaktır.
En son İngiltere'de cemevleri yasal ibadethane olarak kabul edilmiş olup Alevilerin sayısal olarak çoğunlukta olduğu ülkemizde bu konuya ilişkin hiçbir somut adım atılmamıştır. Hazırlanan kanun teklifi ile Alevi ve farklı inanç gruplarına mensup yurttaşların yıllardır maruz kaldığı ötekileştirme, mağduriyet ve ayrımcılığın giderilmesi amaçlanmaktadır.
ALEVİ YURTTAŞLARIN TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİNİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİN KALDIRILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
Amaç ve kapsam
MADDE 1- (1) Bu Kanununun amaç ve kapsamı, Alevilik inancına mensup yurttaşların temel hak ve özgürlüklerinin önündeki engellerin kaldırılmasıdır.
Cemevlerinin resmi ibadethane olarak kabulü
MADDE 2- (1) Alevilerin ibadetlerini gerçekleştirdiği cemevleri resmi ibadethane olarak tanınmalıdır. Bu ibadethanelerin giderleri devlet tarafından karşılanmalı ve bakımı devlet tarafından yapılmalıdır.
Alevi dergah ve türbelerin iadesi
MADDE 3- (1) Geçmişte el konulan dergah ve türbeler iade edilmelidir. Bu dergahların yönetim ve bakımı Alevi kurumlarına veya yerel yönetimlere bırakılmalıdır.
Alevilik inancının öğretilmesi
MADDE 4- (1) Alevilik inancının araştırılması ve öğretilmesi amacıyla üniversitelerin bünyesinde Alevilik inancıyla ilgili enstitüleri kurulur.
Kutsal mekanların korunması
MADDE 5- (1) Kutsal mekanların yapılarını olumsuz etkileyecek kamu altyapı projelerine izin verilemez.
İnançların kutsallarının korunması
MADDE 6- (1) Bir inanç grubunun geçmişte yaşadığı kolektif acıları hatırlatacak, inanç gruplarını provoke edecek veya inanç gruplarının dini duygularını suistimal edecek hiçbir kamu altyapı çalışmasına izin verilemez. Devlet tarafından yaptırılan yol, köprü, çeşme, okul, yurt, hastane gibi imar projelerine bir inanç grubunu aşağılayan, karalayan veya rencide eden isim veya isimler verilemez.
Zorunlu din dersinin kaldırılması
MADDE 7- (1) Zorunlu din dersleri kaldırılmıştır. İnançların öğretilmesi için verilecek dersler "seçmeli ders" olarak verilir.
Yürürlük
MADDE 8- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 9- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür."