Talas İlçesi Mevlana Mahallesi'nde oturan Olcay Büyükelbaşı, Cengiz Aytmatov Parkı'nda arkadaşları ile bir araya geldi. Büyükelbaşı, bir süre sonra siyaset konusunda sohbet etmeye başladı. Bu sırada yanlarına gelen polis ekipleri, '155'e yapılan ihbar üzerine, 'Cumhurbaşkanına hakaret edildiği' gerekçesiyle, Olcay Büyükelbaşı'nın, kendileriyle polis merkezine gelip ifade vermesi gerektiğini söylediler. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla gözaltına alınan Büyükelbaşı, Talas İlçe Emniyet Müdürlüğü'ndeki ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan CHP'li üye, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 

Adliye çıkışında gazetecilere açıklama yapan Olcay Büyükelbaşı, şunları söyledi: 

"Ağabeyim misafir olarak gelmişti ve onu evine gitmek üzere yolcu etmek için dışarı çıktım. Dönerken de, arkadaşlarım telefonla arayarak görüşmek istedil Arkadaşlarla bir araya geldiğimizde de, kendi aramızda siyaset üzerine tartışırken, hükümetin politikalarını eleştirdim.Daha sonra polisler geldi ve ‘155'ten ihbar var Cumhurbaşkanına hakaretten götürüyoruz seni' dediler. Beni sabaha kadar  alıkoydular. Bunun adı insanları  korkutmak, yıldırmak, sindirmektir. Mahkeme adli kontrol şartıyla serbest bıraktı. Haftada bir gün imza atacağım. İddianame daha hazır değil. Her hukukçunun da adalete sahip çıkmasını istiyorum. Gazeteciler içeri alınırken, gazeteciler dövülürken, artık insanların sokaklardan toplanması tam bir diktatörlüktür Ama mücadelemiz 1 Kasım'da bitecektir." 

"ARTIK GÖZLERİ DÖNMEYE BAŞLADI"

Yapılanların yıldırma ve sindirme politikası olduğunu savunan CHP İl Başkanı Mustafa Ayan da, tepkisini şöyle dile getirdi: 

"Bu bir baskıdır. Artık gözleri dönmeye başladı. Gidişlerinin farkına vardılar. CHP'de etkin, sözü dinlenen arkadaş ve kardeşlerimizin sudan bahanelerle parklardan, evlerinin önünden artık telefon ihbarlarıyla ki, telefon ihbarı olduğunun doğru olup olmadığını da bilmiyoruz ve bu ihbarla evlerinden toplanıp, yargılanır hale getirdiler. Sebep; devlet büyüklerine hakaret. Devletin büyüğü hoşgörülü olmalı. Hakaret tabii ki edilmemeli ama bunlar, CHP'yi yıldırmaya yönelik davranış biçimidir. Olcay Büyükelbaşı bizim sözcümüzdür. Propagandistimizdir. Partinin programını, ilkelerini, çalışmalarını özümsemiş ve her yerde sonuna kadar çok güzel anlatan ve ifade eden bir kardeşimizdir. Bu danışıklı dövüştür. Bu bilerek yapılmış, bizi sindirmeye yönelik bir davranıştır. Bunun üstesinden gelecek inancımı, direncimiz var. Allah, bu millete yardım etsin. CHP'nin önünü açsın. Bu beladan hep birlikte kurtulalım. Geçmiş olsun diyorum."