Başbakan Ahmet Davutoğlu, Yenikapı Şehir Parkı'nda partisinin il başkanlığı tarafından düzenlenen iftar programına katıldı.
Koalisyon görüşmelerinin ilk turuna saatler kala Başbakan Davutoğlu'ndan iki kritik mesaj geldi. 'Hiçbir önyargı ve ön şartımız yok. Ama hükümet dışı tartışmalara girmeyeceğiz. Özellikle Cumhurbaşkanlığı makamını tartışmaya açtırmayız' diyen Davutoğlu, 'Ramazan'ın son 10 gününde bir helalleşme seferberliği gerçekleştirelim' diye konuştu.
İşte Davutoğlu’nun açıklamalarından satırbaşları:
"Hayatım boyunca siyasi ya da ilmi kimliğimle hiç unutamadığım iki göz gözlerimle buluştu ve seslendi bana. Baktım 79 yaşında Boşnak bir anne. Ve tanımıştı. Elimi tuttu dualar etti. ‘Allah Türkiye’ye güç ve kudret versin. Allah Türkiye’yi bizden eksik etmesin.” Gözlerimizden yaşlar boşandı. 3 oğlunu şehit vermişti Srebrenitsa’da. Sonra kızını gördük anlattı yaşananları. Keşke evime gelebilseniz dedi. Yürüyerek evine kadar gittik. Evinin üzerinde hâlâ şarapnel izi vardı. Şu evin sahibinin 2 oğlunu öldürdüler, şu evdeki herkesi öldürdüler diye komşularını anlattı.
''GECE GÜNDÜZ ÇALIŞMAK ZORUNDAYIZ''
Türkiye her zamankinden daha güçlü olmak zorundadır. Gece gündüz çalışmak zorundayız.Türkiye’nin kaderi artık sadece Türkiye’nin kaderi değildir. Türkiye’ye ümit bağlayanların kaderine dönüşmüştür. Türkiye’nin zaafı ise sadece Türkiye’nin zaafı olmayacak.
Değerli sanatçılarımız, dostlarımız var aramızda. İş dünyasındaki dinamizm ile dünyaya örnek iş adamlarımız var. Sivil gücümüzün de olduğunu gösteren kuruluşlarımız var. Gençlerimiz, yaşlılarımız var.
Hangi etnik grupta, hangi meslekte olursak olalım, gelin İstanbul’un tüm sokaklarına, türbelerine, külliyelerine bu saadet anlayışını bu huzur dergahını hayatımıza egemen kılalım. İstanbul’u çatışmaların değil, her türlü uzlaşmanın diyarı yapalım. İstanbul’da insanlar birbirlerini gördüklerinde selamların en güzeliyle selam versinler.
Birileri Türk-Kürt, Alevi-Sünni ayrımları yapabilir. Biz ayrımcılığı reddedelim.
Hepimizin omuz omuza verme vakti gelmiştir. Suriye’de 5 yıl önce bu yapılsaydı bugün Şam ve Halep yanıyor olmazdı. DEAŞ at koşturuyor olmazdı.
Çevremizde olanlardan ders almak zorundayız. Gün farklılıkları derinleştirme değil zenginlik olarak görme günüdür.
''BİZ HERKESLE GÖRÜŞMEYE HAZIRIZ''
7 Haziran’dan itibaren söylemimizi de siyasetimizi de bu yeni tabloya göre şekillendirdik. O günden beri herhangi bir siyasi parti ya da lider ile en küçük bir olumsuzluk çıkmadı. Hiçbir zaman da çıkmayacak. Tercihlerini yapan vatandaşlarımızın mesajlarını en doğru şekilde okumaya çalışıyoruz. Ülkeyi şu-bu blok diye ayırmaya çalıştılar. “Ben şunlarla görüşmem” “Ben şunlara kapalıyım” diyenler oldu. Biz ‘herkesle görüşmeye hazırız’ dedik.
'GÖRÜŞMELERE YARIN BAŞLAYACAĞIZ'
Kadir Gecesi gününde bu hayırlı yolculuğa çıkacağız. İnşallah yarın görüşmelere başlayacağız. Siyasi partilere sesleniyorum. Ümit ederim ki aynı yaklaşımı diğer parti genel başkanlarından görürüz. Zaman kaybına sebebiyet verilmemesi gerekiyor. Ön şartımız ve ön yargımız yok.
'17-25 ARALIK' MESAJI
Koalisyon için 17-25 Aralık Büyük Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu neticesinde 4 bakan ve yolsuzluklar için Yüce Divan'da yargılama isteyen MHP ve CHP'ye gizliden mesaj veren Davutoğlu, Erdoğan ve yolsuzlukların kaolisyon şartı olarak koşulmaması gerektiğini ima etti:
"Hiçbir ön yargı ve ön kabulümüz yok. Hiçbir ön şartımız da yok. Hükümet etmenin gerektirdiği bütün ana unsurları, muhtevi konuları görüşmeye hazırız. Sadece hükümetle ilgili olmayan hususları bütün bu tartışmaların dışında tutmak gerektiğini düşünüyoruz, başta Cumhurbaşkanlığı makamı olmak üzere. Bu tür tartışmaların ötesinde, iyi niyetle masaya oturacağız. İnşallah hayırlı bir netice hasıl olur."
'HELALLEŞELİM'
Sanatçılara sesleniyorum; sorumluluk sizin. Türkiye'nin 2023 hedeflerine kararlılıkla yürüyecek bir hükümetle geleceğe yürürüz ümidim. Türkiye'de çevre ülkelerdeki sıkıntıların olmaması için gereken her türlü adımlar atılacak.
Ramazan’ın son 10 gününde bir seferberlik ilan edelim. Kim kimin hakkında olumsuz düşünmüşse cep telefonlarımızı bu amaç için kullanalım ve ‘helalleşelim’ diye bir helalleşme seferberliği gerçekleştirelim."