CHP Yalova Milletekili Muharrem İnce, Twitter hesabından gündeme dair açıklamalarda bulundu. İnce, AKP’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek “Şimdi o güvendikleriniz silahları bize mi doğrultuyor yoksa? Artık Türkiye bu yanlış politikalardan da, bu yanlış politikaların uygulayıcılarından da kurtulmalıdır.” dedi.

İnce açıklamalarına şehitlerimize rahmet, milletimize baş sağlığı dileyerek başladı.

İşte İnce’nin o açıklamaları:

Ülke olarak zor günlerden geçiyoruz. Bombalar, silahlar patlıyor, polislerimiz, askerlerimiz, sivil yurttaşlarımız yaşamını yitiriyor. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, milletimize başsağlığı, yaralılarımıza acil şifa diliyorum.

“BİRLİK OLMALIYIZ”

İktidar çevreleri birlik mesajları veriyor. Elbette böyle acılı dönemleri birlik olarak atlatmak zorundayız. Ancak, bugün birlik mesajları veren kibirliler, bizi bu ateş çemberinin içine atan politikaları kendileri oluşturdular.

“MİLLETVEKİLLERİMİZİ KAMPA ALMADILAR”

Biz Türkiye’nin başını belaya sokmayın dedikçe, onlar Ortadoğu’da değişim dalgasını biz yöneteceğiz dediler. Biz Türkiye’yi bataklığa sürüklemeyin dedikçe, biz oyun kurucu olacağız dediler. Milletvekillerimizi kamplara almadılar, Muhalefete Esad üzerinden muhalefet yaptılar.3 saatte Şam’a gitmeyi hayal ettiler, Suriye yönetimine muhalif herkesi dost ilan ettiler. 3 saatte Şam’a gideceğiz diyenler şimdi Türkiye’nin Suriyeleşmesinden söz ediyor.

“MİT, NAKLİYE FİRMASINA DÖNDÜ”

Reyhanlı’da yaşamını yitiren yurttaşlarımızın mezhebini telaffuz edecek kadar uzaklaştılar insanlıktan.Sizin aklınıza ihtiyacımız yok dediler, Milli İstihbarat Teşkilatı’nı nakliye firmasına dönüştürdüler.

Tırlar Silah değil insani yardım taşıyor dediler, silah olduğu ortaya çıktı, Türkmenleri kullandılar. IŞİD’e IŞİD demeyip DEAŞ denilince sorunu çözeriz zannettiler. Türkiye bu ateş çemberinin içine AKP’nin yanlış Suriye politikası nedeniyle girdi.

Musul’da konsolosluğumuz basıldı, konsolosluk görevlilerimiz rehin alındı. 102 gün sonra Konsolosluk görevlilerimizi kurtardık diye kahramanlık tasladılar.“Ne verdiysek verdik. İşi bitirdik mi, sen ona bak” diyecek kadar da pervasızlaştılar.Ne verdiysek verdik dedikleriniz neydi, şimdi o verdiklerinizin hedefimiyiz yoksa? Sizin sorumluluğunuz konsolosluk görevlilerimiz için ne verdiysek verdik demek değil, tehlike yaklaşırken konsolosluğu tahliye etmekti.

“ARTIK BU POLİTİKALARDAN KURTULALIM”

Tahliye etmediniz birilerine, birileriyle olan ilişkilerinize güvendiniz! Şimdi o güvendikleriniz silahları bize mi doğrultuyor yoksa? Artık Türkiye bu yanlış politikalardan da, bu yanlış politikaların uygulayıcılarından da kurtulmalıdır.