Kütahya Seyitömer'de binlerce yıllık geçmiş kömüre kurban gidiyor.
Seyitömer höyüğünün altındaki kömür rezervlerine gözünü diken Termik santrali işleten şirket arkeolojik kazıları durdurmak istiyor.
Kütahya Seyitömer Höyüğü kazıları 35 yıl sonra durdu. Anadolu Neolitik dönemin en önemli verilerinin elde edildiği arkeolojik kazılar, arkeolojik katmanların altındaki kömür rezerv alanına kurban ediliyor.
Kömür havzası ve termik santral 2013 yılında Türkiye Kömür İşletmeleri’nden özelleştirilerek Çelikler Holding’e geçmişti. TKİ arkeolojik kazılara sponsor olurken Çelikler Holding kazılara sponsor olmayı kabul etmediği gibi höyüğün alındaki kömür rezervine de gözünü dikmiş durumda.
Kazı Başkanı Prof. Dr. Nejat Bilgen kazıların devam etmesi için şirkete adeta yalvarıyor. 20 binden fazla eser çıkaran kazı ekibi höyüğün son evresinin de bilim dünyasına kazandırmak istiyor.
KAZILAR 35 YIL ÖNCE BAŞLADI
Seyitömer Höyüğü’nde ilk kazılar 1989 yılında Eskişehir Müzesi tarafından başlatıldı. 1990 – 1995 yılları arasında kazılar Afyon Müze Müdürlüğü’nce sürdürüldü.
2006 yılından itibaren Dumlupınar Üniversitesi ile TKİ arasında imzalanan protokolle bilimsel kazılar Prof. Dr. Nejat Bilgen başkanlığında devam etti. 2012 yılı sonunda TKİ’den özelleştirme ile kömür havzası ve Termik santral Çeliker Holding’e geçti. 2013 yılında arkeolojik kazılar aralıksız devam etti.
Ancak 2014 yılı ile birlikte kazılar durdu. Çeliker Holding protokolü yenilemedi. Höyüğün altındaki kömür rezervlerine göz diken şirket arkeolojik kazıların sonlandırılmasını ve bir an önce kömürü çıkarmak istedi. Bu konuda Kültür ve Turizm Bakanlığı’na da baskı yapmaya başladı.
20 BİN ESER MÜZEYE TESLİM EDİLDİ
Seyitömer Höyüğü, antik dönemde Phrygia diye anılan bölgenin güneyinde, Batı ile İç Anadolu’yu birbirine bağlayan önemli bir yol ağı ve kesişme noktası üzerindedir. 150 x 140 metre ölçülerinde, 24 metre yüksekliğindeki höyüğün en üst katmanı Roma dönemine tarihlenir.
İlk Tunç çağına kadar tarihlenebilen höyükten bu güne kadar yaklaşık 20 binden fazla eser müze envanterine kaydedilmiştir.
Buradan çıkan eserlerle Dumlupınar Üniversitesin’de ilk üniversite müzesi oluşturuldu. Arkeoloji bilim dünyasının gözü kulağı bu kazıdan gelecek sonuçlara kitlenmişti. Kazıların durması diğer ülke bilim adamlarınca da şaşkınlıkla izleniyor.
DÜNYANIN GÖZÜ BU KAZILARDA
Seyirömer Höyüğü’nde son yıllardaki kazılarda özellikle bölgenin Tunç Çağlarında Anadolu’daki yerinin anlaşılması, Anadolu ve Mezopotamya bölgesi ile olan siyasi, ticari ve sosyal ilişkilerini göstermesi açısından şaşırtıcı sonuçlar elde ediliyor.
Roma döneminden başlayarak, ilk Tunç Çağı’na kadar kazılabilen ve devam etmesi gereken kazıların altındaki kömür rezervleri için feda edilmesi Anadolu arkeolojisi için büyük bir ihanet olarak nitelendiriliyor.
Daha alt katmanlara inmek isteyen kazı ekibine kazı izninin ve TKİ’de olduğu gibi sponsorluk desteğinin sürmesi isteniyor. Bu konuda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bilimsel kazıların devamı için şirketin özelleştirme şartlarına uygun davranmasını istemesi gerekiyor.
Arkeolojik kazılar birkaç yıl içinde sonuçlandıktan sonra zaten kömür yine şirketin kullanımına terk edileceği belirtiliyor.
Kaynak:Ömer Erbil/Radikal.com.tr