Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, 26'ncı Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nin ardından, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Başkanlık sistemi hakkında konuşan Akdoğan, "Anayasa meselesi önceliklerimizden biridir. Bunun içinde bir madde de başkanlık. Bizim temel perspektifimizdir. Bunlardan biz geri adım atmayız ve bunun için ciddi bir çaba içinde olacağız" ifadelerini kullandı. Akdoğan ayrıca terörle mücadeleye ilişkin açıklamalarda da bulunarak "Terörle mücadele operasyonlarının seçime endeksli olmadığını bugün gördük. Kuzey Irak'a yapılan operasyonlar belli. Örgütle anladığı dilden, gereken mücadele aynı şekilde devam edecek" dedi.
"41'DEN 49.5'A ÇIKIYORSANIZ ÇOK ÖNEMLİ BİR SİYASİ BAŞARIDIR"
26'ncı Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nin kesin olmayan sonuçlarına ilişkin konuşan Akdoğan, AK Parti'nin yükselen oy oranı için önemli bir siyasi başarı değerlendirmesinde bulunarak "Bu çok önemli bir siyasi başarıdır. Bir parti 38'den 43'e, 45'e çıkar. Bu ayrı bir şey; ama siz aşağı doğru gitmeniz beklenirken 41'den 49.5'a çıkıyorsanız bu çok önemli bir siyasi hamle ve başarıdır. Türkiye'nin güven ve istikrar açısından AK Parti'ye ihtiyacı olduğu ortaya çıktı" diye konuştu.
"BAŞKANLIK, BİZİM TEMEL PERSPEKTİFİMİZ"
Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi konularında 24 TV canlı yayınında açıklamalarda bulunan Akdoğan, geri adım atmayacaklarını belirterek "Anayasa meselesi hem bizim bir taahhüdümüzdür. Bizim vurguladığımız bir konudur. Hem Türkiye'nin ihtiyacıdır. Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşabilmek için yapısal bir dönüşüm geçirmesi gerekiyor. Anayasa değişikliği şart. 1 Kasım şunu da gösterdi. Siz bir araya gelmezseniz, görüşmezseniz, uzatılan eller havada kalırsa o zaman ben size gereken dersi veriyorum, dedi seçmen. CHP'nin biraz hükümet kurma sürecinde olumlu davranması veya terör konusunda görüşmesi bile ona artı yazdı. Bu yüzden 1 Kasım'ın bir sonucu da bütün partiler bir araya gelin, uzlaşı zemininde buluşun, mesajıdır. Bundan dolayı bu süreçte bizim önceliklerimizden biridir Anayasa meselesi. Bunun içinde bir madde de Başkanlık. Bizim bu temel perspektifimizdir. Bunlardan biz geri adım atmayız ve bunun için ciddi bir çaba içinde olacağız. Şu anda sayımız yetmiyor ama diğer partilerle bir araya gelmek, bir uzlaşı aramak bizim öncelikli gündem maddelerimizden bir tanesi de Anayasa üzerinden yapısal bir dönüşümü gerçekleştirmektir" ifadelerini kullandı.
"ATANAN KAYYUM HÜKÜMETE BAĞLI HAREKET ETMİYOR"
Koza İpek Holding ve bünyesindeki şirketlere kayyum atanması hakkında değerlendirmede bulunan Akdoğan, kayyumun hükümete bağlı hareket etmediğini savunarak "Bir sürü şirketler grubunun bir ayağı medya. Sanki bir medya şirketi basılmış ve bir şey yapılıyormuş gibi, burada devam eden bir yargı süreci var. Yargının aldığı bir tedbir bu, tedbir uyguluyor ve hakim karar veriyor. Hükümetle hiçbir ilgisi yok. Atanan kayyum hükümete bağlı hareket etmiyor. Oradaki hakimin denetiminde faaliyet gösteriyor. Bu bir hükümet tasarrufu değil. Bunları birbirine karıştırmamak lazım. Şirketlere bu şekilde el konulur mu, diyen yapı hükümetleri devirmeye çalışan, silahlı kuvvetleri, istihbarat örgütlerini çökertmeye çalışan, başka ülkelerin amacına hizmet eder şekilde casusluk faaliyeti yürüten ortada bir şebeke var. Bu süreç tamamen yargının sürecidir. Yanlış yapan sonucuna katlanır" şeklinde konuştu.
"ÖRGÜTLE ANLADIĞI DİLDEN MÜCADELE DEVAM EDECEK"
Çözüm sürecine yönelik konuşan Akdoğan, Hakkari ile Irak'ın kuzeyindeki Metina, Zap, Avaşin-Basyan, Hakurk, Gara ve Kandil bölgelerinde terör örgütüne yönelik bugün düzenlenen hava harekatına da değinerek "Terörle mücadele operasyonları seçime endeksli değildir. Halkın talebiyle, ihtiyacı üzerine bunlar yapıldı. Bölgede kamu düzeni demek, oradaki halkın hakkını, hukukunu korumak demektir. Etkili mücadelemiz aynı kararlılıkla devam edecek. Seçime endeksli olmadığını bugün gördük. Kuzey Irak'a yapılan operasyonlar belli. Bunlar devam edecek. Çözüm sürecinin sahibi biziz. Hep bu konuda iyi niyetli adım atan biziz. Hep sabote eden, bozmaya çalışan onlar. Çözüm sürecinin tekrar rayına oturabilmesi için süreci zehirleyen, bozan bütün unsurların devre dışı bırakılması lazım. Örgütle anladığı dilden, gereken mücadele aynı şekilde devam edecek" açıklamasında bulundu.