21 yaşındaki Deniz Aktaş'ın ölümü üzerine açılan davanın görülmesine devam edildi.
Antalya'da 4 Mart akşamı tartıştığı sevgilisi 21 yaşındaki Deniz Aktaş'ı polis kapıya dayandığında 4 el ateş edip öldüren Lokman Barış Çelik'in yargılanmasına devam edildi. Mahkemede, genç kızın gördüğü şiddetten dolayı öldürülmeden önce kaçtığı annesinin evinde de sık sık darp edildiği ortaya çıktı.
Antalya 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ikinci duruşmada, hakkında 'kasten öldürme' ve 'ruhsatsız silah bulundurma' suçlamalarından ömür boyu hapis cezası istenen Lokman Barış Çelik hazır bulundu. Duruşmayı öldürülen Deniz Aktaş'ın annesi Figen Yetişkin ve kız kardeşi Ayşe Aktaş ile Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği üyesi çok sayıda kadın da izledi. Bugünkü duruşmada tanıklar dinlendi. Öldürülen genç kızın kardeşi 19 yaşındaki Ayşe Aktaş, ablası Deniz'in katil zanlısı Lokman Barış Çelik ile 2 yıl birlikte yaşağını söyledi. Ablasının öldürülmeden önce Çelik tarafından tornavidayla yaralandığını anlatan Ayşe Aktaş, "Ablamla sık sık tartışıyorlardı. Bir gün Lokman Barış Çelik, 'Deniz eğer ayrılacaksa, bu şehirden gitsin, ya da onu öldüreceğim' dedi" diye ifade verdi.
KOMŞULARI ANLATTI
Sık sık sevgilisinden şiddet gördüğü iddia edilen Deniz Aktaş'ın böyle günlerde İstanbul'a giden annesinin Antalya'daki evine sığındığı ortaya çıktı. Deniz Aktaş'ın annesinin oturduğu dairenin alt kat komşusu 41 yaşındaki Aziz Sayın, annesinin evine sığınan Deniz Aktaş'ı almak için Lokman Barış Çelik'in sık sık binanın önüne gelip bağırdığını söyledi. Bu durumdan apartman sakinleri olarak rahatsız olduklarını, hatta sanığı birkaç kez de uyardıklarını anlatan Sayın, cinayetten bir süre önce de genç kızı, vücudunun her tarafı morarmış şekilde gördüklerini anlattı.
OTOMOBİLDEN İTTİ
Aziz Sayın'ın eşi Filiz Sayın da Deniz Aktaş öldürülmeden yaklaşık 3- 4 ay önce annesinin evine geldiğini söyledi. Baktığında vüdudunun her yanında morluklar gördüğünü anlatan Filiz Sayın, sorduğunda Lokman Barış Çelik'in yaptığını söylediğini anlattı. Filiz Sayın, "Deniz ayrılmak istiyordu, ancak korkuyordu. Kendisinin ölümle tehdit edildiğini söyleyerek korktuğu için şikayet bile edemediğini anlattı. Bir defasında da sanığın genç kızı otomobilden dışarıya ittiğini gördüm" dedi.
Duruşmada cinayette kullanılan glock marka tabancanın sahibi olan ve sanığın internet kafesinde çalışan 23 yaşındaki Şahin Arslan da tanık olarak dinlendi. Şahin Arslan, "Lokman Barış Çelik bende silah olduğunu biliyordu. Ancak yerini bilmiyordu. Olay günü ben kendisine yedek parçaların olduğu bölümde silahımın olduğunu söylemiştim" diye konuştu.
YARDIM ÇIĞLIKLARI
Cinayetin işlendiği apartmanda ikamet eden 43 yaşındaki Emel Derya Parlak ise cinayet gecesi Deniz Aktaş'ın çığlıklarını duyunca polise kendisinin ihbarda bulunduğunu anlattı. Eşiyle birlikte kavgaya uyandığını anlatan Parlak, "Seslerin kesilmesi üzerine polisi aradım. Telefon aramasından kısa süre sonra polisin siren sesini duydum. Sonra polisler apartmana girdiler. Bizim üst kata çıktılar. Bu süreçte polisler kapıyı açmalarını istedi. Barış diye sesleniyordular. 40- 45 dakika bu şekilde konuşuldu. Sonra kapı açıldı. Ben silah sesini duymadım. Çocuğum olduğu için evime geri döndüm. Sonra maktülün öldüğünü duydum" diye konuştu.
Genç kızın ailesinin avukatları ise olayda kullanılan silahın sahibi Şahin Arslan'ın da cinayete iştirak suçundan tutuklanmasını istedi. Ancak mahkeme bu talebi reddedip duruşmayı 1 Ekim'e erteledi. Duruşma çıkışı anne Figen Yetişkin, avukatları ve kendisine destek veren kadın kuruluşlarıyla birlikte pankart açıp cinayeti protesto etti. Yetişkin, kızının planlanarak ve tasarlanarak öldürüldüğünü iddia etti.
Kaynak: DHA