Devletin turnusol kağıdı denilebilecek bir koltuğu varsa o da Diyarbakır Valiliği’dir. O koltukta rejime bağlılıklarını ispat edenler, hızla yükselişe geçerler. Günümüzde Diyarbakır Valilerinin en etkini Efgan Ala.

İnsan Hakları Savunucusu Raci Bilici durumu; “Valiler burada gösterdikleri devlete bağlılıklarının sonunda terfiler aldılar. Ala da aynı süreçten geçti” sözleriyle özetliyor.

5 ÇOCUĞUN ÖLDÜRÜLDÜĞÜ OLAYI ALA YÜRÜTÜYORDU

Efgan Ala, kendisini devlet için makbul kılacak duruşu 2006 yılında Diyarbakır Valiliği sırasında gösterdi. Tarihe 28 Mart 2006 olayları olarak geçen o gün, PKK’nın şiddetten uzak durduğu süreci bitiren infazların yapıldığı gündü.

Şehir merkezinde 5’i çocuk 10 kişinin öldürüldüğü olayın emir komutasını Efgan Ala bizzat yürütüyordu. Tüm raporlara rağmen tek bir polisin yargılanmasına izin vermeyen de bizzat Efgan Ala’ydı.

28 Mart 2006’da Diyarbakır sokaklarında akıtılan kan, Dağlıca ve Aktütün baskınlarına giden süreci tetikleyecek ve şiddet bir kez daha Güneydoğu topraklarında yükselecekti.

EFKAN ALA ÜÇLEMESİ

2006 DİYARBAKIR OLAYLARI, GEZİ PARKI VE AĞRI ÇATIŞMASI…

Türkiye’de büyük kırılmalara neden olan bu süreçlerin üçünün de başlangıç noktasında karşımıza çıkan isim: Efgan Ala…

1-   2006 DİYARBAKIR OLAYLARI

Efgan Ala’nın İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturduğu gün ANF’de yayınlanan haberin başlığı “Kürtler Efgan Ala’yı Diyarbakır olaylarıyla hatırlıyor” şeklindeydi.

Abdulah Öcalan’ın cezaevine konulmasını takip eden yıllarda belli çatışmalar yaşansa da topyekün savaş ortamına dönülmemişti. Bu çatışmaların birinde hayatını kaybeden PKK’lıların cenazeleri Diyarbakır’da defnedildi.

Fark yoktu. Benzer cenazelerin ardından çıkan olaylar 28 Mart 2006 günü yine yaşanıyordu. Ta ki saat 17:00’a kadar. Tazyikli suyla yetinen güvenlik güçleri aniden ateşli silah kullanmaya başladılar.

“Elleri silahlı özel tim kıyafetli güvenlik görevlileri, karşıdan çıktılar. Sayıları 6-7 civarındaydı. Bunlar, etrafa gelişigüzel ateş açıyorlardı.

Yere çöküp kitleye doğru nişan alıyorlardı; havaya doğru ateş etmiyorlardı. O esnada büyük bir kargaşa oldu. Herkes kaçmaya başladı.

Biz de korkup koşarken, arkamdan bir el silah sesi duydum. Dönüp baktığımda Tarık’ı yerde gördüm ve yanına gittim. Tarık o esnada şuurunu kaybetmişti.”

İnsan Hakları Derneği’nin olaylara ışık tutan raporundaki bu cümleler bir tanık ifadesinden.

7 kişilik özel timin kurşunları olayların daha da büyümesine neden oldu. Diyarbakır 28 Mart-3 Nisan arasında yandı. 8 yaşındaki Enes Ata, 9 yaşındaki Abdullah Duran dahil 5’i çocuk 10 kişinin öldüğü olaylarda 750 kişi gözaltına alındı.

FİTİLİ ATEŞLEYEN 7 KİŞİ...

Ketteki tüm sivil toplum kuruluşları, yangının fitilini ateşleyen 7 kişinin peşine düştü. Raporlar hazırlandı. Çok sayıda polis hakkında suç duyurularında bulunuldu.

Yargılama istekleri, Vali Efgan Ala duvarına çarptı. Ala, 10 kişinin öldüğü 175 kişinin yaralandığı olaylarla ilgili tek polisin yargılanmasına izin vermedi. Tek idari ve adli soruşturma açılamadı.

Kan ve Adaletsizlik şiddeti büyüttü. Güneydoğu’da karakol baskınları dönemi yeniden başladı.

HABERİN TAMAMI: www.derginokta.com