Türkiye yine Deniz Feneri Derneği’ni konuşuyor. Almanya’da yüzyılın yolsuzluğu olarak tanımlanan davada aklanan derneğin adı şimdi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın bir icraatıyla öne çıktı.

DENİZ FENERİ DERNEĞİNE DEVRETTİ

Ortaya çıkan bir protokole göre Aile Bakanlığı, korunmaya muhtaç çocukları imzaladığı bir protokolle Deniz Feneri Derneği’ne devretti. Bakanlığın açıklamasında aynen şöyle denildi:

PROTOKOL İMZALANDI

“Bakanlığımız ve Deniz Feneri Derneği arasında ekonomik yoksunluk yaşayan birey ve ailelere yardım yapılmasına yönelik protokol imzalandı. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlükleri’nce tespit edilen yoksul kişilerin, Deniz Feneri Derneği tarafından ayni ve nakdi yardımla desteklenmesini öngören protokol, Çocuk Hizmetleri Müdürü Temindar Aytekin’in makamında 17 Nisan’da imzalandı.

DENİZ FENERİ’NE BİLDİRİLECEK

Pilot uygulaması İstanbul’da başlayacak olan protokol kapsamında İl Müdürlüklerimiz tarafından yapılan sosyal inceleme ile ekonomik yoksunlukları tespit edilen aileler, Deniz Feneri Derneği’ne bildirilecek.

Dernek, koruma ve bakım altında bulunan çocuklardan sosyal ve ekonomik olarak desteklenmesi halinde aile yanına döndürülmesi uygun bulunanlara ayni ve nakdi yardım desteği sağlayarak, ihitiyaç olması halinde ev eşyası temin edecek. Bir yıl sürecek protokol kapsamındaki çalışmaların ihtiyaç duyulan diğer illerde de yapılması planlanıyor.”

DERHAL İPTAL EDİLSİN

Protokolün ortaya çıkmasıyla Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) harekete geçti. Basın açıklaması yapan SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın yıllardır dolandırıcılıkla gündeme gelen Deniz Feneri Derneği’ne, korunmaya ihtiyacı olan çocukların sorumluluklarını devretmesini skandal olarak değerlendirdi. Erden, “Dava’nın Almanya ayağında sanıklar ceza almışlar.

Alman yargıç Johann Müller, ‘Almanya’nın en büyük bağış skandalı davası, asıl suçlular Türkiye’de’ diyerek dernekle ilgili durumu özetlemişti” hatırlatmasında da bulundu.

İSTİSMARA AÇIK HALE GELDİ

Bakanlığın hukuk sürecini beklemeye gerek duymamasını eleştiren Erden, sorumluluğu altındaki çocuklara ve ailelere sağlaması gereken hizmetleri, taşeronlaştırdığını ifade etti.

Bu durumun, sunulacak hizmetleri ve yararlanacak kesimleri istismara açık hale getireceğini belirten Erden, bunun tehlikeli sonuçlar doğuracağını söyledi.

Erden, “Devlet, kendi işini taşeron şirketlere havale ederek sorumluluğu altındaki sosyal hizmetlerden elini çekmeye çalışmaktadır” dedi. Erden, Deniz Feneri ile yapılan protokolün derhal iptal edilmesini, devletin sosyal hizmet alanını özelleştirme politikalarından vazgeçmesini ve bu protokolde sorumluğu olanların bir an önce istifa etmesini talep etti.

Kaynak: Taraf / Ayfer Çalıkıran