Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da onayıyla görevi 29 Mart’ta görev süresi dolacak olan Ali Demir’in yerine ÖSYM’ye yeni başkan olarak atanan Prof. Dr. Ömer Demir, eski bir yolsuzluk sanığı çıktı.

Özel villasına tadilat ve onarım işlerini devlet malzemeleriyle, devletin taşıtlarını kullanarak ve kurum çalışanlarına yaptırmak suretiyle devleti zarara uğratmakla suçlanan Demir, adliyelik olmuştu.

Resmi belgede sahtecilik dosyası, çok sayıda kanıta rağmen Ankara başsavcılığı tarafından işlemden kaldırılan Demir, görevi kötüye kullanmak-kamu malına zarar vermek ve taşıt kanuna muhalefet suçlarından ise yaklaşık iki yıl süreyle yargılanmış ve tartışmalı kararla beraat etmişti.

Ancak, Demir’le ilgili bu karar halen Yargıtay’da bekliyor.

ÖZEL VİLLAYA RESMİ HİZMETLER

Demir hakkında TÜİK Başkanı iken, Gölbaşı’ndaki özel villası ve buna ait bahçedeki onarım ve tadilat işlerini (araziye su deposu yaptırılması, önüne kaide yerleştirilmesi, villanın boya ve badanası ve tadilatı, vb) devletin mesai saatleri içinde ve devlet malzemelerini kullandırarak TÜİK çalışanlarına yaptırdığı için Kamu-Sen’e bağlı Türk Büro Sen yönetiminin suç duyurusu üzerine Ankara Başsavcılığı’nın soruşturması sonucu 6 yıl 11 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.

İddianamede dönemin TÜİK Destek Hizmetleri Daire Başkanı Erdoğan Akan’a da aynı suçlama yöneltilip ceza istenmişti.

SAHTECİLİK VAR

Ancak, Sulh Ceza Mahkemesi, dosyadaki belgelerde, sanık Demir ile arkadaşlarının ayrıca resmi belgede sahtecilik suçunu da işlemiş olabileceği düşüncesiyle görevsizlik vererek dosyayı ağır cezaya göndermişti.

Fakat dosya 18. Asliye Ceza Mahkemesi‘nde kalmıştı. Sahtecilik dosyası ile ilgili davanın müştekisi olan ve ihbarıyla diğer davaların açılmasını sağlayan TÜİK teknisyeni Bayram Yüksel’in avukatı Murat Gezek, mahkemede “sanıklar tarafından şoförlere sahte belgeler düzenlettirilerek kamuya ait araç ve gereçleri özel işlerde kullanıldığını” gösteren belgeler sunmuş ve “Usulsüzlüğü örtmek için sanıkların Gölbaşı’na giden araçların sevk belgelerini ortadan kaldırdığını, yerine yenilerinin düzenlendiğini” söylemişti.

Ancak Ankara Başsavcılığı, bu belge ve iddiaları dikkate almamış ve sahtecilikle ilgili dosyayı, tartışmalı şekilde işlemden kaldırılmıştı.

TANIKLAR VE BİLİRKİŞİ RAPORU YETMEDİ

18.Asliye Ceza’daki yargılamada, TÜİK çalışanlarının tanıklıkları dışında mahkemenin görevlendirdiği bilirkişi heyeti de sanık Demir’in atılı suçlarla kamuya zarar verdiği tespitinde bulunmuştu.

Ancak dava, 2014 yılında, sadece bir görevliye ceza ile bitirilmişti. Mahkeme, birçok belge, tanık anlatımları ve bilirkişi raporuna rağmen Demir hakkında beraat kararı vermişti.

BERAATE İTİRAZ

Ancak müştekilerin avukatlarından Murat Gezek, gerek sahtecilik dosyasının işlemden kaldırılması, gerekse diğer suclardan mahkemenin verdiği beraat kararlarını Yargıtay’da temyiz etmişti.

YENİDEN SANIK OLABİLİR

Edinilen bilgiye göre Demir’in beraat kararına temyiz başvurusu halen Yargıtay başsavcılığı incelemesinde bulunuyor. Dosyanın önümüzdeki aylarda ilgili 5.Ceza Dairesi’ne gönderilmesi bekleniyor.

Ve daire, mahkemenin beraat ve savcılığın işlemden kaldırma kararlarını kaldırırsa, yeni ÖSYM başkanı, bu suçlardan yeniden hakim karşısına çıkacak. Ve bu da yüksek öğretim tarihinde bir olacak.

ERDOĞAN’IN AVUKATI BÖYLE SAVUNMUŞTU

Demir’i bu davalarda o tarihte Başbakan Tayyip Erdoğan’ın avukatlarından olan Ali Özkaya savunmuştu.

Bilirkişi raporunda Ömer Demir’in TÜİK’in malzemesini kullanmaktan yargılandığına işaret eden avukat Özkaya’nın, “Adliyedeki kalemlerde de personel kettle ile çay demliyor. O zaman bu da suç. Birbirinden farkı yok, aynı şeyler” diye konuşmuştu.

HAKİMİN SEBİL CEVABI

Bunun üzerine de duruşma hakimi Mehmet Maraş, Demir’in avukatına şu espriyle karşılık vermişti: “Biz adliyede kettle değil, su sebili kullanıyoruz. Yani elektriği biz almıyoruz, sebil alıyor.”

Kaynak: Adnan Keskin / Taraf