TRT olmayan yönetmeliğe dayanarak CHP reklamını yasakladı, YSK şimdi yasağa kılıf aramak için komisyon kuruyor.
Yüksek Seçim Kurulu(YSK) 3 Mart tarihli siyasi reklamlarla ilgili 291 sayılı kararında atıf yapılan yönetmeliğin yürürlükten kalktığı ortaya çıkınca, kendi kararındaki hatayı düzeltmek için akşam karar aldı ve komisyon kurdu. Komisyon hafta sonuna kadar 291 sayılı kararda düzeltme yapılıp yapılmayacağına karar verecek.
CHP’Lİ RTÜK ÜYESİ YSK’YA BAŞVURUYOR
TRT’nin CHP’nin kedili reklamını yayınlamamasına gerekçe gösterdiği ve YSK kararında atıf yapılan yönetmeliğin ortadan kalktığını ortaya çıkaran CHP’li RTÜK üyesi Süleyman Demirkan da yarın YSK’ya başvurup hatanın giderilmesini isteyecek. Demirkan Hürriyet’e “Bu bir skandal. YSK gibi güven duyulması gereken bir kurum, böyle bir hataya nasıl imza atabilir, anlamış değiliz” dedi.
YSK’DAN JET MADDİ HATA İNCELEME KOMİSYONU
YSK’nın CHP’li üyesi Mehmet Hadimi Yakupoğlu, Hürriyet’e, “RTÜK üyesi Sayın Süleyman Demirkan’ın iddiası internet sitesinde yer alınca YSK Başkanlık yazısı ile bu konu akşam gündeme geldi. Yönetmeliğin kaldırıldığı ve maddi hata yapıldığı anlaşıldı. Bu maddi hatanın düzeltilmesi için komisyon kurulmasına karar verildi” dedi.
Yakupoğlu kişisel görüşüne göre, YSK’nın kararından yönetmeliğe yapılan atfın çıkarılabileceğini belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:
“YSK bu kararı seçim dönemi içerisinde siyasi reklamlar konusunda tek yetkilinin Kurul olduğunu belirlemek için aldı. Bu yönetmelik esas alınırsa zaten hiçbir siyasi reklam yapılamaz. Yönetmelik tüketicinin aldatıcı reklamlara karşı koruyan bir yönetmelik. Komisyon bu yönetmelik atfını YSK gereksiz yere mi yaptı onu da tartışacak.
TRT YASAK KARARIYLA YETKİ GASPI YAPTI
TRT, YSK’nın alanına girdi ve yetki gaspı yaparak, CHP’nin kedili reklamına yasak kararı aldı. Seçim dönemi için reklam yasağı kararını sadece YSK verebilir. TRT’nin yanıldığı bu. Yetkisi olmayan bir alana girdi.”
YSK NASIL MADDİ HATA YAPTI?
YSK, seçim döneminde ekranlarda gösterilecek “siyasi reklamları” düzenleyen kararında, “Ticari Reklam ve İlanlara İlişkin İlkelere ve Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik” için atıfta bulunuldu ve reklamların buna uygun olması gerektiği hükme bağlandı.
Ancak YSK’nın atıfta bulunduğu bu yönetmeliğin, 10 Ocak 2015’te, Resmi Gazete’de yayınlanan bir başka yönetmelik ile yürürlükten kaldırıldığı ortaya çıktı. YSK’da komisyon kurup maddi hatayı düzeltme kararı aldı. YSK’nın yanlışını ortaya çıkaran, Demirkan, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Anayasa’nın 79. Maddesinde, ‘Seçimlerin genel yönetim ve denetimi’ başlığı ile YSK’ya şu görevler veriliyor:
‘Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikayet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı seçimi tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek Seçim Kurulunundur. YSK’nın kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz.’
BÖYLE LÜKSÜ OLAMAZ
Anayasa’nın, seçimlerin tarafsızlık, eşitlik ve adaletle yönetilmesi görevi yüklediği bir genel seçimin kurallarını koyan YSK’nın böyle bir hatayı yapmak lüksü olamaz. Sonuçta, böyle bir hata yapıldıysa, bunu en kısa sürede düzeltip, kamuoyunda oluşan ve oluşacak kuşkuları en kısa zamanda gidererek, yurttaşları aydınlatmak durumunda. YSK, seçim dönemi siyasi yayın ve siyasi reklamlar konusunda tek yetkili Anayasal kurumdur. Aldığı kararlara da itiraz edilemiyor. O halde, siyasi reklamlar konusunda TRT yönetiminin bir siyasi partinin reklamlarını reddetmesi de yetki aşımını ifade eder. YSK’nın açıkladığı seçim takvimi içinde (10 Mart 2015’te başladı), RTÜK dahi yetkilerini YSK’ya devredip ona sekretarya görevi yaparken, TRT’nin kendisini RTÜK ve YSK yerine koyup bir partinin siyasi reklam başvurusunu sübjektif gerekçelerle reddedemez. YSK, bu konuya da el atmak durumunda. Aksi halde, YSK’ya gerek kalmaz. Bu durumda, özel yayın kuruluşları da istedikleri siyasi reklamı yayınlar, istemediğini yayınlamaz ki, bu kaos demektir.”
YSK BUNU GEÇİŞTİREMEZ
Yine YSK, yürürlükteki Anayasa’ya göre ‘tarafsız ve partiler üstü’ olan ve bunun için Yüce Meclis’in huzurunda, milletin gözü önünden ‘namusu ve şerefi üzerine’ yemin eden Sayın Cumhurbaşkanı’nın seçimler üzerine gölge düşürücü, seçim sonuçlarını etkileyecek nitelikte konuşmalarının başta kamu yayıncısı TRT kanalları olmak üzere, çok sayıda görsel-işitsel medya hizmet sağlayıcı tarafından yayınlanan görüşlerine de kayıtsız kalamaz.
Biz, ‘Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarına müdahale edemeyiz’ deyip geçiştiremez. YSK, Sayın Cumhurbaşkanı’nın konuşmasına değil, adil seçim yarışı ve seçim yayınları adaletini bozan yayınların saat ve sürelerinin tespit edilip raporlanması için bir ara karar alarak RTÜK’e göndermelidir.
Burada söz konusu olan, eşitlik ilkesinin bozulması olduğu için, müdahale Sayın Cumhurbaşkanı’na değil, adaleti ve eşitliği bozan yayınlara olmalıdır. YSK, seçim adaleti ile onun en önemli unsurlarından olan “yayın adaletini sağlayamam” derse, Anayasa’nın özünü ve ruhunu ihlal etmiş, görevini yapmamış olur.”
Kaynak: Hürriyet / Oya Armutçu