Emre Aköz, "Öcalan'ınki kolay: Faraza ev hapsine çıkarılabilir. İletişim imkânı verilir, vs.” diye yazdı.
Havuz medyasının amiral gemilerinden Sabah gazetesinin yazarı Emre Aköz Başkanlık sistemine ilişkin çarpıcı bir yazı kaleme aldı. Emre Aköz, HDP’nin Başkanlığa destek vermesi durumunda HDP ve PKK’nın taleplerinin karşılanmasıyla ilgili şunları yazdı: “Öcalan'ın ve PKK'nın önde gelen yöneticilerinin temel talepleri karşılansın... Ulusalcı Kürt Hareketi başkanlığa herkesten önce koşar. Öcalan'ınki kolay: Faraza ev hapsine çıkarılabilir. İletişim imkânı verilir, vs. Ayrıca yerel yönetimlere güç kaydırılır. Hatta uygun miktarda özerklik bile düşünülebilir.”
HDP’nin "istemem yan cebime koy" siyaseti yaptığını belirten Emre Aköz’ün yazısının tamamı şöyle:
“AK Parti oyların yarısını alınca başkanlık tartışması yine başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu çevresinden bu konuda olumlu yorumların gelmesi gayet normal.
Peki ya... 7 Haziran seçimlerine "Seni başkan yaptırmayacağız" sloganıyla giren... Böylece normalde CHP'ye oy verecek olan bazı kentli kesimlerden de oy toplayan HDP'den, "Başkanlık... tartışılabilir" cümlesinin çıkmasına ne demeli?
Partinin sözcüsü Ayhan Bilgen tam olarak şöyle dedi: "Başkanlık Sistemi dahil tüm modeller tartışılabilir. Ancak tek adamlık gibi özgürlüğü kısıtlayıcı bir yapı olamaz. Toplumun ihtiyacı bu değil."
Bu sözler "HDP sözünden döndü" diye yorumlanınca... HDP'liler kendilerini şöyle savundu: "Biz başkanlığa hâlâ karşıyız ama her şeyin de tartışılmasını istiyoruz."
Bunlar boş sözler. AK Parti başkanlığı gündeme getirdiğinde, HDP zaten bu konuyu tartışacak. O halde şimdiden böyle bir laf etmenin âlemi ne? Belli ki HDP'nin dilinin altında bir bakla var.
Bence şöyle: "Seni başkan yaptırmayacağız" HDP'nin stratejik bir sloganı değil. Yani bir kırmızıçizgiyi, olmazsa olmaz bir durumu ifade etmiyor. Öcalan'ın ve PKK'nın önde gelen yöneticilerinin temel talepleri karşılansın... Ulusalcı Kürt Hareketi başkanlığa herkesten önce koşar.
Öcalan'ınki kolay: Faraza ev hapsine çıkarılabilir. İletişim imkânı verilir, vs.
Ayrıca yerel yönetimlere güç kaydırılır. Hatta uygun miktarda özerklik bile düşünülebilir.
Bu süreçte en büyük sorunu PKK'nın önde gelen yöneticileri oluşturuyor. Artık "yaşlı" kategorisine giren, ömrünü Ankara'yla savaşta harcamış bu adamlar ne olacak?
Ayrıca... Bir yandan ABD'nin ve Rusya'nın Ortadoğu'daki varlığı... Öte yandan IŞİD saldırıları, PKK'yı ayakta tutan temel öğeler.
Böyle sorunlar olsa da... Başkanlık söz konusu olduğunda, HDP cenahından yükselecek, "konuşalım, tartışalım, şöyle olmaz ama böyle olabilir, bilmem ne modeline varız" diye ifade edilecek bir "istemem yan cebime koy" siyaseti kimseyi şaşırtmasın.”