Halk TV'de çalışan
Semra Topçu, kişisel Facebook hesabından yayın yasaklarına tepki gösterdi.
Topçu, yayın yasaklarının neden yanlış olduğunu bu cümlelerle anlattı:
Şimdi arkadaşlar, bir konunun iyi anlaşılamadığını anladım, lüzum üzerine açıklayayım istedim:
Birincisi; ülkemizde yayın yasağı olduğunda, iktidarın isteği doğrultusunda medya sadece resmi açıklamaları verir, olayın vahameti aktarılmamış olur, yani toplum eksik bilgilendirilmiş olur.
İkincisi; ülkemizde yayın yasağı olması dünyayı bağlamaz, merak eden açar dış basının haberlerini okur ve bu ülke yurttaşlarının bilmediği tüm ayrıntıları öğrenir, yani mesele sadece bizim bilmememizdir, ki bu da gayet net siyasettir! Siyasi tavırdır, oy kaybetme kaygısıdır.
Üçüncüsü; Yayın yasağı geldikten sonra yine de haber verme hakkını kullananın başına ne geldiği malum... zaten sadece gazeteci değil bağlı olduğu kurumların istikbali de riske girer. Bunun yerine haberi elinden gelince vermeye çalışma konusunda medya çalışanları cambazlık yapar. Aksine iktidarın istediğini olduğu gibi yayınlayanlar da tarih önünde hesap verecektir, çünkü Ankara Saldırısı'ndan sonra gördüğümüz gibi, o yaptı, bu yaptı, şu yaptı diye ciddi bir bilgi kirliliği yaratılmaktadır.
Oysa Fransa'da saldırganların yakalanmasında basının etkisi büyük olmuştur.
Oysa Susurluk kazasından sonra skandalın ortaya çıkarılmasında basının etkisi büyük olmuştur.
Oysa basın yazarsa, yöneten kendine çeki düzen verir ve yanlış yola sapmaz, sapsa bile başına geleceği bilir; medya rezil de eder vezir de...
Medyanın durumu ayrı tartışma konusundur, gün gelir onu da yazarım ama anlaşılmasını istediğim şey gayet basit;
Birileri bilmenizi istemiyor, yaşananı kendi sunduğu gibi anlamanızı istiyor.
Bunun adı Sansürdür!
Ve sansür otoriter yönetimin baskı aracıdır.
Not: Aşağıdaki fotoğraf, Fransa basınından. Bizler Türkiye'de yetkililerden bilgi alıp, edindiğimiz bilgileri "iddia" diye doğrulatmadan yayına vermemeye çalışırken ve de "Sultanahmet'te patlama: Yaralılar olduğu söyleniyor" diye yayın yapmayı sürdürürken, yani zaten temkinli bir şekilde olayla ilgili bilgileri aktarmaya çalışırken, bu haberin bu fotoğrafla (Ki cesetlerin bölümünü kestim, Fransızlar onu da görebiliyor) yayına girildiğini görüyorsunuz.
'Not'a not: Doğrusu haberinin doğruluğundan eminsen (Doğrulattıysan) hemen girmektir ama bizde ilk gelen yaralı ölü sayısı, daha sonra artırılmak üzere resmi açıklamayla desteklenmediği için, bilgi kirliliği içinde kurumsal güvenilirliğimizi korumaya çalıştığımız için genelde bekleriz. Yani zaten fazlasıyla otokontrollü davranırız.
Son bir not: Bu yazıdaki yorumlarım tamamiyle mesleki gözlemlerim ve kişisel düşüncelerimdir, kurumumu bağlamaz.