​Devlet çocuklara böyle mi bakıyor?

CHP Kadın Çocuk Hak ve İhlalleri İnceleme ve İzleme Komisyonu İstanbul Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevini ziyaret etti.
KARŞI GAZETE | ÖZEL

GÖZETİMİ ALTINDAKİ ÇOCUKLARA BAKAMAYAN DEVLET DIŞARDAKİLERİ NASIL KORUYACAK?


“Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza attıkları için tutuklanan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan ile Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı’nın yanı sıra Hakkari İl Genel Meclis Üyesi Yüksekova DTM eş Başkanı Sibel Çapraz ve Atipik Otizm hastası 4 yaşındaki Poyraz Ali’nin annesi Zeynep Bakır ile görüşen komisyon üyelerinin hazırladığı raporda en çok çocuklarla ilgili anlatılanlar dikkat çekti...

SİYASİ SUÇLU KADIN, ANNE DEĞİL Mİ?

'Atipik otizm' hastası olan 4 yaşındaki Poyraz Ali’nin annesi Zeynep Bakır ile yapılan görüşme:

"TAYAD’lıyım ama örgüt üyesi değilim. Terör örgütü propagandası yapmaktan tutuklandım. Normalde 0-6 yaş çocuğu olanlar cezasının bitmesine 2 yıl kala denetimli serbestlikle çıkabiliyor. Ama ben siyasi suçlu olduğum için denetimli serbestlikten  yararlanamıyorum. Siyasi suçlu kadın, anne değil mi? Bu durum Anayasa’nın 10. Maddesindeki eşitlik ilkesine aykırı. Eşitlik ilkesine bizim çocuklarımız açısından da aykırı. 

OYUNCAK BİLE YASAKTI, BAKANLIKTAN ÖZEL İZİN ALDIK

Aslında en çok oğlum Poyraz Ali için öfkem. 2,5 yıldır Bakırköy’de. 2 yaşındayken hastalığını fark ettim. Poyraz Ali’yi İstanbul’a doktora getirirken, yakalandım. 3 ay Gebze’de kaldım daha sonra da Samsun Cezaevi’nde.  

Özel eğitim, kreş deneyimlerini çok ağır yaşadık. Tutuklu arkadaşlar çok yardımcı oldu. Geldiğimizde oyuncak yasaktı, Adalet Bakanı ile görüşüp bu yasağı kaldırdık. Poyraz Ali sayesinde kreş çok iyi oldu. Poyraz Ali sürekli değişiyor. Yaşadığımız en ufacık bir olumsuzlukta tedavisinde geriye gidiyoruz. Çiğ patates ve yumurta yasak, bazen bunlar çıkıyor. 

64 ÇOCUK VAR, HİÇBİRİNİN YATAĞI DA MASASI DA SANDALYESİ DE YOK!

Yataklar bir kişilik ve çocuklara yatak yok. Çocuklara ait bir masa, sandalye yok. Sanki çocuk yok gibi cezaevinde.

"ÇİÇEKLERİMİZİN İSTENMESİ İSYAN NEDENİ"

Cezaevinde canlı çiçek yok. Çay, yumurta, meyve kabuklarından toprak ve pamuktan çiçek yapıyoruz. Hiç kimseden çiçek istemeyin. Burada kimse çiçeğini vermez. Burada  en önemli kavga ve isyan nedeni de bu.  

OYUNCAKLAR İÇİN DİLEKÇE YAZSINLAR... BÖYLE BİR HAK VARMIŞ...

Çoğu veli oyuncak serbestliğini bilmiyor. Aslında dilekçe yazıp isteyebiliyoruz. Koğuşta Poyraz Ali’nin gelişimi için çok çaba gösterdik, televizyon dahi açmadık. Oğlumun şansı koğuştaki teyzeleri oldu. 2 koğuşta toplam 27 kişi kalıyoruz.  Biz çok uğraştık ama hapishanede konuşmadı; yazın köyde konuştu.

"ANNELER GÜNÜNÜ KUTLAMAMIZA İZİN VERMİYORLAR"

2 yıl önce kreş açıldı. Veliler muhatap alınmıyor. Kreşe veliler gidemiyor, iletişim kuramıyor. Veli-öğretmen ilişkisini yaşayamıyoruz. Cezaevinin fiziki koşulları çocuklar için de düşünülmeli. 6 aydır normal kreş düzeni kuruldu. Ringler de uygun değil. Pis ve diğer hastalarla, hastanelere gidiliyor. Ben oğlumu göndermiyorum. Her bir koğuşun reviri var ama acil bir şey olmadığı sürece gitmek yasak. Burada bir bez bile çok önemli. Eğer bez yoksa yatak batıyor. Temizlemesi çok güç oluyor. Raporu olan Poyraz Ali’nin kreş hakkı olduğunu yeni öğrendim. 13 Kasım oğlumun doğum günü. Anneler Günü kutlamalarına izin vermiyorlar. Anneler Günü’nde siyasi tutuklu kadınlar da anne değil mi? Kutlamaya hakkımız yok mu?"


TUTUKLU AKADEMİSYENLER DE BAKIRKÖY'DE...

11 Ocak 2016 tarihli  “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza atan akademisyenlerden tutuklanan  Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan ve Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı ile yapılan görüşmeden de şu başlıklar öne çıktı: 

"BAŞKA CEZAEVLERİNDEN TECRİDE GELİYORLAR"

Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan:


"Normal şartlarda usulen yeni gelen tutuklu kadınlar ya doğrudan koğuşa gönderiliyor ya da gönderileceği koğuş belirlenene kadar bir iki gün müşahede altında tutuluyor. Ben doğrudan koğuşa gönderilmek yerine müşahede altında tutuldum. Sonrasında beni ağırlaştırılmış müebbet cezasından hükümlülerin konulduğu tek kişilik hücreye koydular. 23-28 Mart arası 2 kişilik daha kötü bir hücreye alındım. Buralar hücre disiplin cezası almış tutuklu ve hükümlülerin getirildiği yerlermiş. Tecrit odaları çok kötü. Başka cezaevlerinde tecrit odası boş değilse diğer mahkumlar Bakırköy’e tecritte kalıp, gidiyorlar. Tecride alınmamın nedeni kamu görevlisi olmak. 

“AŞÇIYA HAYIR DUASI EDİYORUM"

Yemekler çok güzel. Aşçıya hayır duaları ediyorum. Benim dualarım tutar.  


"İMZALARIMIZIN ARKASINDAYIZ"

Bugüne kadar binlerce öğrenci yetiştirmiş, bu ülkeye pek çok meslek grubundan genci kazandırmış öğretim elamanlarıyız. Hiçbirimizin soruşturması, bir sözü çıkmamıştır ya da herhangi bir hırsızlığa yolsuzluğa adı karışmamıştır. Bu anlamda bir söz duyamazsınız. Bizler bu özelliklerimizle varız. Bu bakımdan korku ile bizleri susturmak mümkün değil. Bizler devletimizden barış içerisinde yaşama hakkı, bu toplumsal hakkı talep ettik. Talep etmeye de devam edeceğiz. Ta ki bu sağlanana kadar. Biz imzalarımızın, sözümüzün arkasındayız.

“NE ÇOK BARIŞ İSTEYEN VARMIŞ"

Ergenekon Davası’nda sessiz eylem yapan Almanya Stutgart’ta yaşayan görme engelli bir kişi bana mektup yazdı. Bizim için de gelmek ve eylem yapmak istiyor. Çok şaşırdım ve mutlu oldum."

"HÜKMÜMÜZ VERİLDİĞİ İÇİN HUKUK ÇARESİZ"

Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı:


"Bütün baskı ve tehditlere rağmen 2 ayda 2200 akademisyen bildiriyi imzaladı. İmzacılar çok değerli. Bütün açıklamalarım hukuk çerçevesindedir; ancak hükmümüz, kararımız verildiği için norma dayalı hukuk da çaresiz kalıyor. Ben iyiyim! Barış için mücadelemiz devam edecek. 6 yataklı bir koğuşta tek başına kalıyorum. Bu akşam koğuşa geçeceğim. Tek başına bir odada olmak çok zor, yadırgatıcı, zedeleyici."

Sibel Çapraz- Yüksekova Demokratik Toplum Meclisi Eşbaşkanı 

"BARIŞ YANLISIYIM"

"Her zaman barış yanlısı oldum. İl Genel Meclisi Üyeliği yapıyorum. Ailemin de sabıkası yok.  Ailem basından geliyor. Yüksekova Gazetesi sahibiyim, Türkiye Gazeteciler Derneği üyesiyim. Hastane konusunda sıkıntı yaşıyorum. 15 ameliyat oldum, hala 3-4 ameliyat olmam gerekiyor. Bugün mahkemem varmış bana söylemediler ve hakimin karşısına öylece çıktım.

"SİYASİ SUÇLULARA KUTLAMA YASAK"

Nevruzda sembolik olarak havalandırmada ateş yakmışlar, buna karşılık görevliler tazyikli su ile saldırmışlar. O saatte revirde olmama rağmen bana da soruşturma açıldı.

"NE YATAK VERDİLER NE YORGAN”

Sevkle gelen kişilere özel eşyaları verilmiyor. 1 aydır buradayım ne yatak verdiler ne de yorgan. Dışarıdan getirmemize de izin vermiyorlar. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamamıza dahi izin vermediler."

Burcu Oral Evren | karsigazete.com.tr

    :

    :

    :

    :

    "​Devlet çocuklara böyle mi bakıyor?" hakkında Tweetler

    DİĞER ÖZEL HABER HABERLERİ

    KARŞI VİDEO
    https://twitter.com/KarsiGazete