Erdoğan'ın Urla Villaları'ndaki yalanlarını ortaya çıkarıyoruz

5 Eylül 2014 Cuma 10:20

17 Aralık büyük yolsuzluk ve rüşvet soruşturması sonrası ortaya çıkan ve günlerce kamuoyunu meşgul eden “Urla Villaları” tapelerinin TİB kayıtlarına, Karşı Gazete ulaştı.

Emre ERCİŞ | KARŞI GAZETE ÖZEL

İzmir Urla sınırları Zeytineli dolaylarındaki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisi ve ailesi için yapılacak villaların bulunduğu arazi usulsüz şekilde 1. derece sit alanından 3. derece sit alanı haline getirildi. Arazinin henüz imara açılmadan üzerinde binalar inşa edildi. Kaçak yapıya onay için rüşvet verildi, vali ve bürokratlar sürüldü.

ERDOĞAN YALANLAMIŞTI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11 Şubat 2014’de ülkemizi ziyaret eden İspanya Başbakanı Mariano Rajoy ile ikili ve heyetlerarası görüşmeler gerçekleştirmiş, sonrasında ise ortak bir basın toplantısı düzenlemişti.

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Erdoğan'a, cemaatin gazetesi Zaman'ın muhabiri Ahmet Dönmez, “Son zamanlarda ortaya çıkan ses kayıtları” diyerek başladığı sorusuna “ İzmir Urla’da 1. Derece sit alanı olan bir araziye villalar yapıldığı, bundan sizin de bilginizin olduğu hatta iddiaya göre orada size ait bir villanın da olduğu söyleniyor. Bu iddialara cevabınız nedir” diye sormuştu.

Muhabirin bu sorusuna ise Erdoğan şu cevabı vermişti:

“ İddia ediliyor ifadelerini bir kenara koy. İddia ediyoruz de. Çünkü bu iddiaların hepsinin altında patronların var. Bir kere Urla’daki olayın şahsımla hiçbir alakası yok. Hukukta bir kaide vardır bunu öğren, müddei iddiasını ispat ile mükelleftir. O söylediğin yer 35 yıl önce inşa edilen yerdir. Yargı sürecinde olan burayla ilgili şahsa niye yöneltmiyorsunuz da bunu gelip bana yöneltiyorsunuz? Şahsımla bunun zerre kadar alakası yok. Ben son 5 senedir 3 gün 5 gün ailece gittiğim ve bir aile dostuma ait olan bir yerdir ve orası hazine arazisi değildir. Bunu da bilmenizi isterim. Bununla ilgili beni ne lekeleye bilirsiniz ne de buna gücünüz ve evraklarınız yeter” demişti.

“BENİ LEKELEYEMEZSİNİZ” DEDİ AMA…

Cumhurbaşkanı Erdoğan Urlada’ki Villalar ile benim hiçbir alakam yok ve “Beni lekelemeye ne gücünüz ne de evrakınız yeter” dedi ama Karşı Gazete'nin ulaştığı TİB kayıtları bunun tam aksini göstermekte. Erdoğan o arazinin hem 1. Derece SİT alanı olduğunun farkında, hem de arazinin farkında.

İşte Erdoğan’ın benim o araziyle bir alakam yok dediği ve TİB kayıtlarına geçen o telefon görüşmesi:

EK-1: (Görüşmenin Mahkeme Kararı ile ilgili bölüm)

EK-2 ( Görüşmenin metni)

EK-3 ( Görüşmenin TİB sicil kaydı ve dinlemeyi yapan TİB görevlilerinin aidiyet numaraları)

“O VİLLALAR 35 YIL ÖNCE YAPILDI” DEDİ AMA…

Urlada’ki villalar hakkında benim bilgim dışında olan bir şey diyen Erdoğan, muhabirin sorusuna verdiği cevabında “O villar ile benim hiçbir alakam yok. Ayrıca o evler 35 yıl önce yapılmış” demişti. Oysa yine TİB kayıtları gösteriyor ki; Erdoğan’ın alakam ve bilgim yok dediği ve o evler 35 yıl önce yapıldı dediği villaların, tuvalet şeklini bile Erdoğan tarif ediyor.

İşte TİB kayıtlı o telefon görüşmesi:

EK-1 ( Görüşmenin Mahkeme Kararı kısmı)

EK-2 (Görüşmenin Metin Kısmı)

EK-3 (Görüşmenin TİB sicil kaydı ve dinlemeyi yapan TİB görevlilerinin aidiyet numaraları)

MAHKEME SÜRECİNİ ERDOĞAN DA TAKİP ETTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu villaların inşa edildiği arazi hakkında, devam eden mahkeme sürecine değinmiş ve arazinin hazine malı olmadığını şahsa ait olduğunu söylemişti.

1. Derece SİT alanı olup, 3. Derece SİT alanına dönüştürülmek istenilen bu şahıs arazisinin mahkeme sürecini ise, bizzat Erdoğan takip etmiş.

Mahkeme süreci devam eden o arazi hakkında TİB kayıtlarına yansıyan telefon görüşmeleri:

VİLLANIN ŞEKLİNİ SÜMEYYE TARİF ETTİ

17 Aralık büyük yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının ardından internete sızan Urla Villaları hakkındaki ses kayıtlarının birisi de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’a aitdi.

Villaların ve arazinin sahibi olan işadamı Mustafa Latif Topbaş ve Sümeyye Erdoğan arasında geçen telefon görüşmesinde Sümeyye Erdoğan evin şeklinin nasıl olacağını Topbaş’a tarif ediyordu.

Konuyla ilgili Karşı Gazete'nin ulaştığı TİB kayıtlarına bu görüşme şu şekilde yansıdı: