Emre ERCİŞ | KARŞI GAZETE ÖZEL
Soruşturma dosyasında yer alan iddialara göre KCK, MİT gözetiminde kurulmuştu. Bazı eylem talimatları bizzat MİT tarafından PKK’lılara ulaştırılmıştı. Hedef, önce Kürdistan devletinin kurulması, sonra da Öcalan’a özgürlüktü.
Fakat ifadeye çağrılan beş MİT personelinden hiçbiri ifade vermek için savcılığa gitmedi. Bu isimlerin ifadeye gelmemesi üzerine Hakan Fidan'ın talimatla ifadesinin alınması için Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'ne yazı gönderilmiş, diğer dört kişi hakkında da yakalama kararı çıkarılmıştı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hüseyin Görüşen, gazetecilere yaptığı açıklamada,11 Şubat Cumartesi günü Hakan Fidan ile telefonda görüştüğünü belirterek, “Kendisi mazeret gösterdi. Biz de uygun bulduk ve kabul ettik.” dedi. Mazeretin ne olduğu konusunda bilgi vermeyen Görüşen, talimat evrakının Ankara'da bulunduğunu kaydetti. Fidan, savcılığa sunduğu mazeretinde “müsait olduğumda geleceğim” ifadesini kullanmıştı.
Süreç bu şekilde işlerken kamuoyu bu yaşananları “7 Şubat MİT Krizi” olarak değerlendirdi. Bunun akabinde ise 9 Şubat 2012 tarihinde soruşturmayı yürüten İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün ile İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Erol Demirhan görevden alındı.
7 ŞUBAT MİT KRİZİNE NEDEN OLAN OPERASYON
22 Kasım 2011 ve 13 Ocak 2012 tarihinde KCK'ya yönelik “Önderlik Komitesi operasyonu” adı altındaonlarca kişi gözaltına alınmış ve bunların bir çoğututuklanmıştı.
Soruşturma kapsamında 39 kurum ve kuruluşta arama yapıldı. BDP Diyarbakır İl Başkanlığı’ndaki aramalarda; MİT heyeti ile kırmızı bültenle aranan terör örgütü yöneticileri arasında yapılan ve meşhur Oslo görüşmelerini tamamlayıcı nitelikteki toplantılara ait 12 adet ses kaydı, Abdullah Öcalan’ın KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı’na gönderdiği 6’sı el yazısı olmak üzere 19 mektup bulundu.
(13 Ocak 2012 tarihinde gerçekleşen “Önderlik Komitesi” operasyonunda BDP Diyarbakır İl Başklığı’nda yapılan aramalarda ele geçirildiği iddia edilen ve Abdullah Öcalan’ın el yazısı ve imzası bulunan mektupların bir kısmı.)
Diyarbakır BDP binasında ele geçirilen dökümanlarda, MİT ile ilgili çok önemli bilgi ve belgelere ulaşıldı. Bu belgelere göre MİT, istihbarat toplama ve bilgi edinme görevinin dışında, örgütün yönetilmesine de yardım ediyordu. İddialara göre, silahlı faaliyet yürütmesi en baştan beri öngörülen KCK yapılanması, MİT heyetinin gözetiminde tamamlanıyordu.
Yine belgelere göre MİT, gerek doğrudan temaslarında, gerekse örgüt içindeki ajanlarıyla elde ettiği saldırı ve eylem talimatlarının önlenmesine yönelik harekete geçmedi.
Aksine eylem talimatlarının, Kandil ve kırsal kadrolara iletilmesine aracı oldu. İstihbarat toplama vazifesi aşılarak, devletin bütünlüğü ve anayasal düzene karşı anlaşma noktasına varıldı.
Ayrıca ele geçirilen mutabakat metinlerine göre, yeni Anayasa’da Özerk Kürdistan’a imkan tanınması, Öcalan’ın önce ev hapsine çıkarılması, ardından özgürlüğüne kavuşması, PKK’nın Özerk Kürdistan’da polis gücü olarak kullanılması, Birleşmiş Milletler veya NATO’nun bölgeye müdahalesini de içeren planlara ulaşıldı.
PKK-Oslo görüşmelerine dair ses kayıtları da, soruşturma dosyasına girdi. Yine soruşturma dosyasına giren en önemli bilgilerden birisi de “Asrın Hukuk Bürosu”nun faaliyetlerine yönelik, emniyet’in ele geçirdiği “Taslak Mail” yöntemiyle kurulan haberleşme ağıydı.
EMNİYET HABERLEŞME AĞINI DEŞİFRE ETTİ
15 Şubat 1999 tarihinde yakalanarak Türkiye’ye getirilen örgüt lideri Abdullah Öcalan, yargılanmak üzere İmralı Cezaevine götürülmüştü. 1999 tarihinden itibaren Öcalan, ailesi ve avukatları ile haftalık olağan görüşmelerini gerçekleştiriyordu.
KCK ( Kürdistan Demokratik Toplum Konfederalizmi – Koma CivakenKurdistan) sisteminin bir çark gibi işlediği, Öcalan’ın avukat görüşmelerinde verdiği talimatların, “Önderlik Komitesi” tarafından KCK üst yönetimine, oradan da örgütün alt kademelerine aktarıldığı, bir sonraki görüşmede ise talimatların uygulanması ile ilgili mevcut durumun Öcalan’a iletildiği, emniyet tarafından tespit edildi.
Emniyet İstihbarat ile Terörle Mücadele Şube’nin yapmış olduğu titiz çalışma sonucunda
“Önderlik Komitesi”nin, Öcalan ile örgüt arasındaki iletişimi sağlayan “Asrın Hukuk Bürosu” avukatları, çalışanları ve basın danışmanından oluştuğu belirlendi.
TALİMATLANDIRMA AŞAMALARI
Öcalan ile örgüt arasında irtibatı ve haberleşmeyi sağladığı iddia edilen avukatlar, Çarşamba günleri İmralı’da Öcalan ve çeşitli siyasi suçlardan hükümlü bulunan “beş” örgüt mensubu ile görüşme halindeydi. Görüşmeye katılacak olan avukatlar, “Önderlik Komitesi” tarafından belirleniyordu.
Görüşmeye giden avukatlar tarafından görüşme sonrasında “Asrın Hukuk Bürosu”nda gerçekleşen toplantılarda, görüşme esnasında konuşulanların görüşme/gözlem notları haline getirildiği anlaşıldı. Görüşme notu, avukatların Öcalan ile konuşmaları, Gözlem notları ise, yine avukatların diğer beş tutuklu ile yapmış oldukları görüşmeleri metne dökerek hazırladıkları raporlardı.
Emniyet güçleri, Görüşme/Gözlem notu haline getirilen hususların “Asrın Hukuk Bürosu” civarında bulunan internet kafelerden daha önce belirlenmiş e-posta adreslerine “Taslak Mail” olarak kaydedildiğini belirledi.
I. BÖLÜM | PKK/KONGRA-GEL Terör Örgütü: Önderlik Komitesi
II. BÖLÜM | PKK/KONGRA-GEL Terör Örgütü: Önderlik Komitesi
III. BÖLÜM | PKK/KONGRA-GEL Terör Örgütü: Önderlik Komitesi
Emre ERCİŞ | KARSIGAZETE.COM