HDP'nin Adana il başkanlığı ve Mersin ilçe başkanlığı binalarına yapılan saldırıya ilişkin bir soruya Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Bu saldırıları en şiddetli şekilde kınıyoruz. Türkiye'de herhangi bir siyasi partiye yapılan saldırı, bütün siyasi partilere yapılmıştır. Seçimlere bir kaç hafta kalmışken bu tür provokatif eylemlerin, saldırıların yapılması asla kabul edilemez. Hangi taraftan gelirse gelsin ne şekilde olursa olsun. Bu tür saldırıları asla kabul etmediğimizi ifade etmek isterim" diye yanıt verdi.

"HANGİ TARAFTAN GELİRSE GELSİN NE ŞEKİLDE OLURSA OLSUN BU SALDIRILARI EN ŞİDDETLİ ŞEKİLDE KINIYORUZ"

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, gündeme ilişkin açıklamalarda bulunarak gazetecilerin sorularını yanıtladı. HDP'nin Adana il başkanlığı ve Mersin ilçe başkanlığı binalarına yapılan saldırıya ilişkin bir soru üzerine Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın şu ifadelere yer verdi: "Bu saldırıları en şiddetli şekilde kınıyoruz. Türkiye'de herhangi bir siyasi partiye yapılan saldırı, bütün siyasi partilere yapılmıştır. Türkiye özgür demokratik bir ülkedir. Şurada seçimlere bir kaç hafta kalmışken bu tür provokatif eylemlerin, saldırıların yapılması asla kabul edilemez. Bununla ilgili yetkililer alandalar. Emniyet genel müdürlüğümüz, içişleri bakanlığımız olaya şu anda vaziyet etmektedirler. Olayın aydınlatılması için bütün imkanlar seferber edilmiş durumda. Tabi olay aydınlatıldıktan bütün detaylar ortaya çıktıktan sonra yeni bir değerlendirme mutlaka yapacağız. Hangi taraftan gelirse gelsin ne şekilde olursa olsun. Bu tür saldırıları asla kabul etmediğimizi ifade etmek isterim. Sayın cumhurbaşkanımızın kendisinin de sık sık ifade ettiği gibi seçime giderken vatandaşlarımızın temel demokratik hakkı olan oylarını güvenli bir ortamda kullanmaları bu seçimin selameti, ülkemizin geleceği için büyük önem arz ediyor. Burada bütün siyasi partilerin azami gayreti göstermesi önem arz etmektedir. Aynı şekilde seçime katılım oranları noktasında da yine bu demokratik hakkın etkin bir şekilde kullanılması 7 Haziran seçimleri için önem arz ediyor. Böyle bir korku ortamını ortaya çıkartabilecek eylemelere asla izin verilmeyeceğini, devletin güvenlik birimlerinin de bu konuyla ilgili her türlü tedbiri almakta olduğunu tekrar ifade etmek isterim."

"KIBRIS'TA MÜZAKERELER İLELEBET UCU AÇIK BİR ŞEKİLDE DEVAM EDEMEZ"

Kalın, "Kıbrıs'ta müzakereler ilelebet ucu açık bir şekilde elbette devam edemez. Müzakerelerde sadece Türk tarafının değil, Rum tarafının da samimi bir gayret içerisinde olması gerekir. şu ana kadar yapılan görüşmelerde ortaya çıkan olumlu iklimi destekliyoruz. Bundan sonra da hem Kıbrıs Türk halkının yanında olmaya hem de Kıbrıs'taki barış sürecini desteklemeye devam edeceğiz" diye konuştu.

"MISIR YÖNETİMİNİN BU CEZALARI DERHAL BOZMASI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUZ"

Mısır'da verilen idam kararlarına ilişkin Kalın, "Mısır'da 106 kişiye verilen idam cezası adaletin infazından başka bir şey değildir. İbret verici bir tablodur. Dün darbeye karşı çıkmayanalar bugün bu idam cezaları konusunda sessizdir. Kararlar sadece adaletin infazı değildir. Aynı zamanda bunlara sessiz kalmak ya da çok cılız cevaplar vermek aslında aklın ve vicdanının sükutundan başak bir şey de değildir. İdam kararanlarına sessiz kalanalar, yarın muhtemelen işlerine geldiği yerlerde başka darbelere, idamlara da sesiz kalacaklardır. Geçmişte darbecilere destek verenlerin, darbecilerin onlara destek verenlerin akıbeti de bellidir. Türkiye net bir tavır almıştır. Bu tavrımızı farklı platformlarda ifade etmeye dünya kamuoyunu bu noktada sesisin yükseltmeye davet ediyoruz. Çabalarımız devam edecek. Hukuk katliamı. Hakkında idam cezası verilen 106 kişiden bir kaçının zaten ölmüş olduğu, bir kaçının olaylar sırasında zaten İsrail hapishanelerinde olduğu gibi gerçekler asla küçümsenmemeli. Özellikle batı demokrasilerinin Mısır darbesi ve bu idam cezaları konusunda dünden beri, son derece cılız, öznesi olamayan açıklamaları da esefle karşılıyoruz. Sessiz kalması kabul edilebilir bir durum değildir. Sayın cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi idam cezaları, sandığa giden mısır halkına verilmiş bir idam cezasıdır. Mısır yönetiminin bu cezaları derhal bozması çağrısında bulunuyoruz. Uluslararası kuruluşlara bu yönde seslerini daha gür bir şekilde çıkartarak, Mısırdaki darbe yönetimi üzerine baskı kurmalarını cezaların kaldırılmasını talep ediyoruz" açıklamasında bulundu.

"CUMHURBAŞKANIMIZA, BAŞBAKANIMIZA, HÜKÜMETE YÖNELİK İTHAMLAR KABUL EDİLEBİLİR DEĞİLDİR"

HDP yetkililerinin HDP binalarına yapılan saldırılardan hükümeti ve Cumhurbaşkanını sorumlu tutmasını değerlendirmesi istenen Kalın, "Samimiyetiniz sorgulanır hale gelir. Başka art niyetler aranır. Henüz daha mahiyetini bile bilmeden, detaylarına hakim olmadığınız, aydınlatılmamış bir olayla ilgili kalkıp Sayın Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza, Hükümete yönelik ithamlar kabul edilebilir değildir. Bu arkadaşlarımız, bunun üzerinden siyaset yapmak yerine, bir kere öncelikle olayın aydınlatılması için delillerin gelmesini beklesinler. Ondan sonra aklıselimle değerlendirdikten sonra bir açıklama yapacaklarsa, o zaman yapsınlar" ifadelerini kullandı.

 "İSTİŞAREMİZ DEVAM EDİYOR"

Kalın, "Suudi Arabistan başta olmak üzere, Katar ve diğer körfez ülkeleriyle istişaremiz devam ediyor. Uluslararası girişim anlamında da şu anda mevcut mekanizmaları gözden geçiriyoruz. BM İnsan Hakları Komisyonu başta olmak üzere konuyla ilgili mekanizmaları harekete geçirmek için gerekli girişimleri yakın bir zamanda başlatmayı planlıyoruz" diye konuştu.

"TSK KENDİSİNE VERİLMİŞ YETKİ ÇERÇEVESİNDE GÖREVİNİ YAPMIŞ TEHDİT BERTARAF EDİLMİŞTİR"

Suriye'ye ait İHA'nın vurulmasına ilişkin Kalın, "Önemli olan bu ihlale verilen cevabın net ve zamanında olmuş olmasıdır. TSK kendisine verilmiş yetki çerçevesinde görevini yapmış tehdit bertaraf edilmiştir. Suriye rejim kaynaklı bir takım spekülasyonlar, propaganda amaçlı yapılan açıklamaların hiçbir kıymeti yoktur" açıklamasında bulundu.

"TÜRKİYE SENARYO YAZIMI KONUSUNDA ZENGİN?"

Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'in rapor alması ile birlikte ortaya atılan "baskı" iddialarını değerlendirmesi istenen Kalın, "Türkiye yine senaryo yazımı konusunda zengin bir ülke. Herkesin gözü önünde açık net yaşanan bir hadise. Ameliyat geçiren genelkurmay başkanımızın rapor almasından daha doğal ne olabilir. Genelkurmay başkanları hasta olmaz mı? Rapor almaz mı? görevini başına döndüğünde bu iddiaları ortaya atanlar ne diyecekler. Temelsiz iddialar. Sağlığına kavuştuğunda tekrar görevine dönecektir. Raporlu olarak görevinin başındadır" diye konuştu.

"SİSİ'NİN GÜCÜ YETİYORSA MISIR'I BÜTÜN DÜNYAYA KAPATSIN"

Kalın, "Bizim sorunumuz Mısır halkı ile değil. Oradaki darbe yönetimi, hukuk ihlalini yapan rejimledir. Sisi'nin gücü yetiyorsa Mısır'ı bütün dünyaya kapatsın. Ondan sonra bakalım Mısır'ı bir arada tutma imkanı söz konusu olur mu? Bizim böyle bir misilleme yapma gibi bir şeyimiz yok. Türkiye'nin kapıları Mısır'ın bütün vatandaşlarına açıktır" ifadelerini kullandı.

Kaynak: DHA