Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün özel kalem müdürü Koray Ertaş ve özel kalem müdür yardımcısı Kasım Yekeler arasında geçen yazışmalarda, Başbakan Erdoğan’ın Van depremi sonrasında deprem bölgesinden dönen bakanları azarlayarak bölgeye gönderdiği ve çalışmaların bölgeye giden üst düzey ziyaretçiler yüzünden aksadığı anlatıldı.

“ERDOĞAN BAKANLARI FIRÇALADI”

2011′in 23 Ekim tarihinde Van’da meydana gelen 7.2 şiddetindeki deprem felaketinin ardından Cumhurbaşkanlığı’nın özel kalem müdürü ve yardımcısı arasında geçen bilgilendirme e-postasında, Van için “Ciddi bir koordinasyonsuzluk var. Vali bey sadece gelenlerle ilgilenmekten asıl yapması gereken işleri yapamıyor. Sözcü'den Deniz Ayhan'ın haberine göre, çok fazla üst düzey kisi var. Dün geri dönen bakanları Başbakan fırçalayıp tekrar geri göndermiş. Yakında neredeyse her çadır dağıtımı başına bir bakan yerleştirecekler diye buradakiler espri yapıyor” ifadelerine yer verildi.

Özel Kalem Müdür Yardımcısı Kasım Yekeler’den Özel Kalem Müdürü Koray Ertaş’a gönderilen ve Cumhurbaşkanı Gül’e de bildirilen e posta şöyle:

VAN DEPREMİ SONRASI “YETERSİZLİK” İTİRAFLARI

“Tespitler doğru. Ciddi bir koordinasyonsuzluk var. Vali bey sadece gelenlerle ilgilenmekten asıl yapması gereken isleri yapamıyor. Cok fazla Ust düzey kisi var. Dün geri donen bakanları Basbakan fırçalayip tekrar geri göndermiş.

Yakında neredeyse her çadır dağıtımı basına bir bakan yerleştirecekler diye buradakiler espri yapıyor.
Depremi yaşayan insanların depremde tekrar görevlendirilmiş olmasi dolayısıyla insanlar cok verimli değiller.

Çadır dağıtımı olayı provokasyona cok Acik.

Bence yapılması gerekenler ;

1- Guvenlik zaafiyetinin önüne geçebilmek ve boş bırakılan evlerin yağmacılara teslim edilmemesi icin Guvenlik mensubu sayısını artırmak ve bu sekilde insanların da çadır kentlere geçmesini sağlamak lazım.

2- Cevreden deneyimli görevliler getirilmiş. Daha önce Van’da çalışmış vali yardımcılarının görevlendirilmesi bu anlamda isabetli bir karar olmuş.

3- Yapilanlarla ilgili kamuoyunun sürekli ve doğru bilgilendirilmesi lazım.

4- Ust düzey ziyaretlerin de azaltılması lazım.

5- Gelen yardımları da sehrin girişinde tutup uygun sekilde tek elden yardım merkezlerinde dağıtmak lazım. Bunu yaparken de cadirkentleri teşvik etmek gerek.

Gerisini gelince konuşuruz.”

Kaynak: Deniz Ayhan / Sözcü