Artvin’de eğitim Sen üyesi dört öğretmen, sendikalarının Türkiye genelinde bir günlük “laik, bilimsel ana dilde eğitim ve demokratik bir yaşam” talebiyle yapacağı bir günlük okul boykotunu tanıtan el ilanları dağıtırken gözaltına alındı.
Gözaltına alınan öğretmenlerin ifadesini alan savcı Yusuf Bahadır Özay, öğretmenlere çok tartışılacak suçlamalar yöneltti.
KÖRPE BEYİNLER KORKULARLA ÇARPILIYOR
Savcı Özay, el ilanlarında geçen “Çocuklarımızı okullara hurafeler öğrensinler, körpe beyinleri korkularla çarpılsın, Ortaçağ tezgahlarından geçsinler diye değil, bilimsel düşünmeyi öğrensinler diye gönderiyoruz” ifadeleri ile “cebir veya tehdit kullanılarak eğitim ve öğretime engel olma” suçunun yanı sıra Türk Ceza Kanunu’nun 216/3. maddesinde düzenlenen, “Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağıladıkları” iddiasıyla tutuklanmaları talebiyle Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk etti.
'DİNE YÖNELİK BİR İFADE YOK'
Savcının tutuklanmalarını istediği dört öğretmen Sulh Ceza Hâkimi Aynur Derya Kocagöz tarafından sorgulandı. Öğretmenler savunmalarında “Amacımız herhangi bir suç işlemek değildi. İfade özgürlüğü kapsamında sendikal ve anayasal hakkımızı kullandık. Hiçbir dini alenen aşağılamak gibi bir kastımız yoktur. Milliyet'ten Kemal Göktaş'ın haberine göre el ilanında yazan;
‘13 Şubat 2015 günü çocuklarımızı okullara göndermeyeceğiz” şeklindeki yazı ile herhangi bir şekilde eğitime devam eden çocukların velilerine yönelik cebir ve tehdit içerikli bir ifadede bulunma kastımız yoktur” dedi.
'TUTUKSUZ YARGILANMALILAR'
Öğretmenlerin avukatlarından Bedrettin Kalın da, “Müvekkillerim sadece eğitimde güncel olan sorunu dile getirme, ayrıca laik ve bilimsel bir eğitime zemin hazırlayabilmek için anayasal hakları kapsamında bu bildirileri dağıtmışlardır. Zaten kendileri eğitimci olan müvekkillerin eğitim haklarını engelliyici bir tavır sergilemeleri mümkün değildir.
Daha önce de aynı gerekçeler ile başka kişilere yönelik soruşturma ve kovuşturmalar yapılmış ancak kişilerin eylemlerinin anayasal hak kapsamında kaldığı gerekçesi ile beraatlerine karar verilmiştir. Müvekkillerim tutuksuz yargılanmalıdır” dedi.
Hâkim Kocagöz, TCK’nın 216/3. maddesi gereğince tutuklanmalarının talep edildiğini hatırlatarak, “Söz konusu cezanın üst miktarının 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası olduğu, bu itibarla suçun tutuklama yasağı kapsamında kaldığına” dikkati çekti.
SOMUT DELİL VURGUSU
Kocagöz ayrıca, şüphelilerin, “cebir veya tehdit kullanarak eğitim ve öğretime engel olmaya teşebbüs ettiklerine dair kuvvetli şüpheyi gösteren somut deliller olmadığını ve şüphelilerin sabit ikametgah sahibi oluşlarını göz önünde bulundurarak” tutuklamanın orantılı olmayacağını belirtti. Serbest bırakılan öğretmenler hakkında iddianame düzenlenecek.
Savcının, “laik ve bilimsel eğitim” talebi içeren el ilanları için işletilmesini istediği Türk Ceza Kanunu’nun 216/3. maddesi, “Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” hükmünü taşıyor.
Kaynak: Milliyet / Kemal Göktaş