ÖZEL | KARŞI GAZETE
Meclis İnsan Haklarını İnceleme ve Araştırma Komisyonu, geçen hafta apar topar bir alt komisyon kurdu. Almanya gezisi düzenledi.
Gerekçe ise ”Almanya'daki camilere yapılan saldırılardı".
ALMANYA'YA GİDİN TALİMATI EMRULLAH İŞLER'DEN
Gezinin talimatını kabine dışı kalan Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler verdi. Komisyona, 22 Ağustos'ta "Almanya'ya gidin" denildi. Yolculuk tarihi de hemen iki gün sonra olarak belirlendi. Bu acele nedeniyle muhalefetten sadece tek bir isim, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal geziye katılabildi. AKP'den ise Komisyon Başkanı Ayhan Seferüstün ile
Mardin milletvekili Abdürrahim Akdağ vardı.
"AMAN BAŞKA KONUYA GİRMEYELİM"
Komisyonun AKP'li iki ismi, gezi kapsamında Almanya'da yapılacak ziyaretlerde "dinleme" skandalını gündeme getirmemesi için Tanal'a üstü örtülü mesajlar verdi. "Gündeme bağlı kalalım, başka konuşma yapmayalım" denildi. Böylece Mahmut Tanal'ın Türk Hükümeti'nin dinlenmesi konusunda Alman yetkililerle konuşmasına engel olundu.
”ALMANYA GEZİSİNİN ZAMANLAMASI MANİDAR!"
Almanya'ya gidebilen tek muhalefet temsilcisi olan CHP'li Mahmut Tanal, Karşı Gazete'ye önemli açıklamalar yaptı. "Geziyi, yangından mal kaçırır gibi, aniden kararlaştırdılar. Camilere saldırılar son iki yıldır zaten had safhada. 2012 - 2014 arasındaki iki yıllık dönemde tam 78 saldırı olmuş. Niye bugüne dek gitmediler de şimdi gidiliyor? " diyen Tanal, "Sanki bana dinleme işi ortaya çıkınca, yapılan bir tür örtülü misilleme gibi geldi. 78 kez camilere saldırı var, heyet hiç ziyarete gitmiyor. Belki zamanında gidilseydi, saldırılar önlenirdi. Bile bile önlem almadığı için zaten o saldırılarda Hükümetin ihmali var" yorumu yaptı.
”DİNLEMELER EGEMENLİĞİ İHLAL"
Yabancı ülkelerin Türkiye'de yaptığı dinlemelerin egemenliğe müdahale olduğu değerlendirmesi yapan Mahmut Tanal, "Egemenliğe müdahale, casusluk kavramı ile geçiştirilecek bir husus değildir. Bu açıdan siyasi iktidarın bu konuya sessiz kalması, yurtdışı ziyaretlerinde bu konuyu dile getirmemesi, 'gündeme bağlı kalalım' diyerek kimseyi konuşturmaması, olayı perdelemektedir" diye konuştu.
”SÜKUT İKRARDAN GELİR"
Konuyu gündemden düşürmeye çalışan Hükümetin, korktuğu ya da çekindiği bir şeyler olduğunu öne süren Tanal şöyle konuştu;
"İktidar, kamuoyunun bilmesini istemediği kirli, ayıplı işlerin açığa çıkmaması için sessiz kalmayı tercih etmektedir. Hukukta ve uluslararası ilişkilerde, bu tür ağır hukuk ihlallerine karşı sessiz kalmak, 'suküt ikrardan gelir ' ilkesini çağrıştırmaktadır. Hatta ülkelerin dinlemelerinin ortaya çıkması nedeniyle Türkiye sanki mahcubiyet yaşamaktadır. Yurt içindeki dinlemeler söz konusu iken, her gün televizyonlarda konuşan Erdoğan, her ne hikmet ise Hükümetin dinlenmesi konusunda dut yemiş bülbül gibi, sus pus oturuyor.
ALMANLAR, DENİZ FENERİ DAVASI HAKKINDA BİLGİ Mİ TOPLADI?
Bunun nedeni, bence Deniz Feneri davası olabilir. Bu yolsuzluk iddiaları, iktidara kadar uzanıyordu... Banka hesapları da olabilir... Sonuçta sessiz kalmalarının nedeni, unutturmak. Bence cumhurbaşkanlığı seçimi sürecindeki Resmi Gazete tartışmaları dahi bu nedenle ortaya atılmış olabilir. Çünkü korkuyorlar!"
Burcu Oral Evren | KARSIGAZETE.COM