HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, HDP Genel Merkezi'ndeki basın toplantısında Silvan'daki son duruma ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bilgen, "Silvan'da son derece tehlikeli bir oyun oynanıyor. Ne yazık ki Silvan'da yanan ateş, düştüğü yeri değil bütün ülkeyi yakabilecek bir nitelik, özellik taşıyor. Cumhuriyet tarihinin galiba en uzun sokağa çıkma yasağı uygulamasına bu hükümet yani seçilmemiş, geçici hükümet bu tarihi utanca imza atmış oldu. Bu asla kabul edilebilir bir durum değil. Biz Silvan'da yaşananları doğrudan doğruya sivil halka yönelik bir katliam girişimi ve oraya giden eş başkanımız da dahil olmak üzere milletvekillerimize yönelik öldürmek kastıyla atılan bir adım ve öldürmeye teşebbüs girişimi olarak tarif ediyoruz. Gaz fişeklerinin hangi yükseklikte atılacağı, nasıl kullanılacağına dair kendi iç düzenlemelerini dahi dikkate almayan doğrudan eş başkanı hedef alan bir saldırının olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.
SAÇLARINDAN SÜRÜNDÜRÜLEN KADINLAR İÇİN DE AYNI DUYARLILIĞI BEKLİYORUZ
Bilgen, "Manisa'da kelepçe ile göz altı gerektirmeyecek bir durum dolayısıyla emniyet müdürü geçici olarak görevden el çektirildi. Biz keyfi biçimde kelepçe ile göz altıyı hiç kimse için doğru bulmuyoruz. Başörtülü, başörtüsüz kadınlar için de aynı şeyi düşünüyoruz. Yerlerde saçlarından süründürülen kadınlar için de aynı duyarlılığı bekliyoruz. Ama galiba çok unutkan bir siyasi irade ile karşı karşıyayız" dedi.
SİLVAN'DA OLUP BİTENLERLE İLGİLİ G-20 ZİRVESİNE KATILAN LİDERLERE MEKTUPLA BİR ÇAĞRI YAPACAĞIZ
HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, HDP Genel Merkezi'ndeki basın toplantısında Silvan'daki son duruma ilişkin açıklamalarda bulundu. Bilgen, "Yetişirse, eş başkanlarımızın imzası ile Silvan'da olup bitenlerle ilgili uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmek için G-20 zirvesine katılan liderlere de bir çağrı yapacağız. Eş başkalarımız tarafından bir mektup paylaşılacak. Silvan ile ilgili raporumuz muhtemelen hafta içi kamuoyu ile paylaşılacak" dedi.
TANK VE HELİKOPTER İLE BİR ŞEHRİN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMA İDDİASI ANCAK İŞGAL EDİLMİŞ ÜLKELERDE OLUR
Tank ve helikopter ile şehrin güvenliğini sağlama iddiasının işgal edilmiş ülkelerde olabileceğini söyleyen Bilgen, "Gezi'de hem Abdullah Cömert'in hem de Berkin Elvan'ın gaz fişeği ile hayatını kaybettiğini bilen bir Türkiye'nin bunun farkında olması gereken yöneticilerin, güvenlik bürokrasisinin bunun sokağa çıkma yasağını sürdürme adına devam ettirmesi hukuk devletinde kabul edilebilir bir durum değildir. Türkiye'de 2 hukuk ve anayasa olduğunu Silvan'da çok net bir şekilde fazlasıyla gördük. Türkiye'de sokağa çıkma yasağı ancak olağanüstü hal ve sıkıyönetim uygulamalarında söz konusu olabilir. Evrensel hukuk açısından Silvan'da yaşanan insanlığa karşı suçtur, savaş suçudur. Sorumsuz bir cumhurbaşkanı bundan dolayı yargılanamayabilir. Dokunulmazlığı olanlar belki bugün yargılanamayabilir seçilmemiş içişleri bakanı ve ilgili bürokratlar bunun hesabını çok gecikmeden verecekler. Tank ve helikopter ile bir şehrin güvenliğini sağlama iddiası ancak işgal edilmiş ülkelerde olur" ifadelerini kullandı.
UYARILAR SANKİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN BAŞKOMUTANI DEĞİL, IŞİD'İN BAŞKOMUTANI GİBİ
Bilgen, Cerablus üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı şu sözlerle eleştirdi:"Dikkatlerimizi çekmemiz gereken başka bir tablo var. O da Sayın Cumhurbaşkanın birkaç gündür sanki Türkiye Cumhuriyeti'nin başkomutanı değil, IŞİD'in başkomutanı gibi Fırat'ın batısı ile ilgili yaptığı uyarılardır. 'Fırat'ın batısına geçilirse kırmızı çizgimizdir' vurgusu, hatırlatmak isterim ki IŞİD'in kontrolündeki Cerablus'un düşüp düşmemesi meselesidir. Fırat'ın batısında başka bir yer yok. Eğer Cerablus'un düşmesi sayın Cumhurbaşkanını bu kadar endişelendiriyorsa, korkutuyorsa oturup yeniden düşünmelidir. IŞİD'in kontrolündeki Cerablus'un seninle, makamınla ne ilgisi var? İşgal ettiğin konumla bunu nasıl izah edebiliyorsun?"
FIRAT'IN BATISINDAKİ BÖLGELERİN IŞİD'İN KONTROLÜNDEN ÇIKMASINI SAYIN CUMHURBAŞKANI NİYE KENDİNE BU KADAR DERT EDİNİYOR?
"Türkiye'nin IŞİD ile mücadelesindeki samimiyeti çok net şekilde tartışılmalıdır" diyen Bilgen şunları söyledi: "Fırat'ın batısındaki pozisyonunuzun ne olduğunu ifade etmek zorundasınız. Fırat'ın batısında IŞİD'in kontrolündeki bölgelerin IŞİD'in kontrolünden çıkmasını sayın Cumhurbaşkanı niye kendine bu kadar dert ediniyor? Ne olacak? Demek ki IŞİD'in kontrolündeki topraklar tehdit oluşturmuyor. Kürtlerin kontrolünde veya başka muhalif grupların kontrolünde olduğunda Türkiye için tehdit oluşturuyor. Ama IŞİD'in kontrolünde olduğunda tehdit oluşturmuyorsa Türkiye'nin IŞİD ile mücadelesindeki samimiyeti çok net bir şekilde tartışılmalıdır."
SİLVAN SİZİN DE BAŞBAKANI OLDUĞUNUZUN ÜLKENİN TOPRAKLARI İSE BUYURUN BİR İNCELEME HEYETİNİ SİZ BELİRLEYİN
Basın özgürlüğüne değinen Bilgen, "Kayyum atamaları sıradan ve keyfi hale geldi. Siyasal ahlaksızlık ile karşı karşıyayız. Sayın Başbakan bizi şov yapmamak konusunda uyarmış. Biz insan hayatı üzerinden şov yapmayacak kadar toplumsal ahlaka sahibiz. Siz de azıcık yönetme sorumluluğu ve ahlakı varsa, Silvan sizin de başbakanı olduğunuzun ülkenin toprakları ise buyurun bir inceleme heyetini siz belirleyin tarafsız gözlemcilerle birlikte orada ne oluyor bitiyor orada hep birlikte görelim. Gazetecilere yapılan baskı, doğrudan sivilleri hedef alan öldürme infaz girişimleri de mutlaka bir gün hesabı sorulacak girişimlerdir" dedi.
ÖLDÜRMEYİ HEDEFLEYEN GİRİŞİMİN HESABI SORULMAZSA SİSTEMATİK BİR TERCİH OLDUĞUNU DÜŞÜNECEĞİZ
HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, Silvan'da HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'a olan müdahaleye ilişkin, "Bizim bildiğimiz herhangi bir soruşturma yok. Hem o tetiği çeken kişi hem de operasyonun sorumluları ile ilgili kapsamlı bir soruşturma başlatılmış olmalıydı. Öldürmeyi hedefleyen girişimin eğer hesabı sorulmazsa biz şunu düşüneceğiz; bu sistematik bir tercihtir, bu bilinçli bir tutumdur. Hedeflenen HDP'nin korkutulması, yıldırılması değil bir infaz girişimidir" ifadelerini kullandı.
İNSANCA, EŞİT, ÖZGÜR YAŞAMAK İÇİN HER TÜRLÜ BEDELİ ÖDEMEYE HAZIRIZ
Bir iç savaş olmaması, bu ateşin daha fazla büyümemesi için bunun hem hukukunu yapacağız hem de anayasal alt yapısını oluşturacaklarını söyleyen Bilgen, "Barış bizim açımızdan birilerinin lütfu, merhameti değil. Kimseden de barış dilenmiyoruz. Bu topraklarda, insanca, eşit, özgür…yaşamak için her türlü bedeli ödemeye hazırız. Halk bu kadar bedel öderken hiç birimizin hayatı onlardan, canından daha değerli değil. Bütün toplumsal duyarlılığa sahip çevreler, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirirse gerçek bir barışı tesis edebiliriz. Yoksa barış bizim için katillerle onların lütuf ve merhametlerine sığınan bir pozisyon alma durumu değil. Bir iç savaş olmaması, bu ateşin daha fazla büyümemesi için bunun hem hukukunu yapacağız hem de anayasal alt yapısını oluşturacağız" diye konuştu.
Kaynak: DHA