Kılıçdaroğlu: "AKP, Osmanlı’nın Lale Devri anlayışıyla devleti yönetiyor."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim tarihi yaklaşırken, iktidar partisinin oy için nakit para dağıttığı iddialarını “Bütün vatandaşlarımıza açık çağrıda bulunuyorum. Paraların tamamını alın, ama oylarınızı satmayın” diye değerlendirdi.
Kılıçdaroğlu ile Kayseri-Nevşehir mitingleri öncesinde sohbet olanağı bulduk. Erdoğan’ın Diyarbakır mitinginde “devletin parasıyla miting yaptığı” açıklamasına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanı’nın ödeneği de belli; bir mitingin maliyeti de. Örtülü ödenek bunun için mi alındı diye kafamızda ciddi bir soru var” dedi. CHP lideri, gazetecilerin sorularını şöyle yanıtladı:
DAĞITILAN PARA
Size verilen paralar, hakkınız olan paranın çok küçük bir kısmı. Size 50 lira veriliyorsa onlar 300; 500 TL veriliyorsa, onlar 2 bin TL alıyor. Bunun örneğini Tunceli’de yaşadık.
Buzdolabı, çamaşır makinesi dağıttılar. Vatandaş aldı ama sonra gitti kendi inandığı partiye oyunu verdi. Yine alın. Çünkü kendi ceplerinden ödemiyorlar. Vergi olarak aldıkları, ihalelerden, havuza diye aldıkları hakkınız olan para. Zaten vatandaşın parası. Buna, “çayın taşıyla çayın kuşunu vurmak” diyorlar. Necip Fazıl’ın, “Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa” dizesi.. adaletsizliği bundan iyi anlatan bir söz yok.
LALE DEVRİ ANLAYIŞI:
Kaynak konusunda zaten saygın iktisatçılar, bizim projelerin sosyal demokrat pencereden bakıldığında kaynak açısından sorun olmadığını açıkladılar. İktidar kanadı, projelerin uygulanması halinde IMF’ye gidileceği, yeterli kaynağın olmadığı gibi, halkı korkutan, bir anlamda şantaja başvuran söylemler geliştirdi.
Ama onlara en iyi cevabı Bülent Arınç verdi: “Bu kadar israf olmasaydı vergiye gerek kalmazdı.” Son derece doğru bir söylem. Olağanüstü bir kaynak ama olağanüstü bir kaynak israfı var. AKP, Osmanlı’nın Lale Devri anlayışıyla devleti yönetiyor. Örtülü ödenekler, Kaçak Saraylar, lüks araçlar, hayatın her alanında neredeyse olağanüstü bir kaynak savurganlığı var. Bütün bunların hepsini sonlandıracağız. “Kaynak var” derken de AKP’nin son 13 yıldır topladığı vergi, iç borç, özelleştirme rakamlarını ilk kez biz açıkladık. AKP bunu bile açıklamıyor. Aynı kaynağı doğru yere harcayacağız.
ÖRTÜLÜ ÖDENEK
Erdoğan, Diyarbakır’da “Devletin parasıyla miting yapıyorum” dedi. Şimdi Cumhurbaşkanı’nın bütçesi belli. Bir mitingin kaça mal olduğu da belli. Bir miting neresinden bakarsanız 10-15 bin civarında. (Şaşırdığımızı görünce gülerek ekleme ihtiyacı duyuyor.) Bizimki ama.
Acaba örtülü ödenek bunun için mi alındı, diye kafamızda ciddi bir soru var... Cumhurbaşkanları örtülü ödenek kullanamaz. Hiçbir sorumluluğu olmayan kişi örtülü ödenek kullanamaz. Bütçeden kim sorumlu? Başbakan. Sorumsuz birine kaynak aktarırsanız bunun hesabını kim verecek? Bu sorulara Başbakan’ın yanıt vermesi lazım. Ama vesayet altındaki kişiye Başbakan denmez.
AKP’YE DESTEK ARAMA
Bu mitingler AKP’ye destek aramanın yolları. İktidara geldiğimizde, Cumhurbaşkanı’nın örtülü ödeneğini kaldıracağız. O iki başlılık demektir. Başbakan’dan habersiz örtülü ödenek olur mu? Bu, şu anlama gelir: Cumhurbaşkanı örtülü ödeneği öyle bir yerde kullanacak ki, başbakanın bile haberinin olmadığı, ülkenin bekası için kullanacak. Böyle bir şey olabilir mi? Denetim konusunda da diğer ülkelerdeki uygulamaların benzeri bir uygulama hayata geçirilecek.
ORTADA DEVLET YOK
Kaynağı belirsiz bir ülkeye 4 milyar dolar para girecek ve siz bunu açıklayamayacaksınız. O zaman ortada devlet yok.
BÜYÜK İHALE SÖZLEŞMELERİ
Sayıştay’ın görevi bu. O kurumlara diyeceğiz ki, yasalara göre denetimi yerine getir. Kesin hesap komisyonu kuracağız. İktidardayken muhalefet bize parayı nereye nasıl harcadınız diye soracak. Biz de işte buyrun diyeceği
ÇÖZÜM SÜRECİ
Sırrı Süreyya Önder’in gazetemizde yer alan söyleşideki sözleri anımsatılınca) Güvensizlik üzerine inşa edilen bir süreç yürümez. Söylenecek tek cümle bu.
Kaynak: Cumhuriyet / Çiğdem Toker