MHP İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, İzmir Ticaret Borsası'nda tarım alanlarının daraldığına dikkat çekerek, “2002 yılında 41.1 milyon hektar, 2012 yılında 38.3 milyon hektara düşmüş. Tarımdan sanayiye gidilmemiş. Tarımsal araziler, site, AVM, rezidans gösterişli yapılara ayrıldı" dedi.

MHP İzmir milletvekili adayları İzmir Ticaret Borsası özel meclis toplantısına katıldı. İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, “Bizimle yürü Türkiye diyorsunuz. Türkiye neden sizinle yürüsün? Bunu bize anlatır mısınız lütfen" dedi. 

“VOB'U GÖTÜRENİ İZMİR'E ÇAKTILAR"

MHP İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, işsizlik konusuna değindi, "Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) gibi kamunun güzide kurumlarını ali cengiz oyunlarıyla değiştirirseniz 11.2 bulursunuz ama fiziki işsizlik yüzde 19'dur. İzmir'de yüzde 30'dur. İzmir'de sanayi çarkları durdu. Meclisteki bir milletvekiline bile cevap verme tenezzülünde bulunmuyor. Tansaş Et Entegre Tesisi sorunu çözülmedi. Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsası'nı (VOB) buradan bir çiçek gibi koparılıp İstanbul'a götürülmesi yaradır. Enteresanlığa bakın bunu yapan AKP'den 2'nci bölgeden milletvekili adayı. İzmirli buna tepki göstermeyecek mi? Hangi cesaretle hangi insanları yok sayarak böyle yapıyorsunuz? Nasıl olsa yerler diye 2'nci bölgenin 1'nci sırasına çakacaksınız. Bu değerli kurum İzmir'e geri kazandırılacak" dedi.

“ÜRETİCİ ŞEHİT OLUYOR"

Tanrıkulu, tarımsal alanların daraldığını yerlerine AVM, site, rezidans yapmak için imara açıldığını belirterek, “Cumhurbaşkanı ile Başbakan sık sık kendilerinin şehitliğinden söz ediyor ama üreticinin şehitliğinden söz etmeliler. Üreticinin şehitlik mertebesine nasıl geleceğine bakmalıdırlar. 2002 yılında 41.1 milyon hektar, 2012 yılında 38.3 milyon hektara düşmüş. Tarımdan sanayiye gidilmemiş. Tarımsal araziler, site, AVM, rezidans gösterişli yapılara ayrıldı" dedi.

HER ŞEY İTHAL

MHP İzmir Milletvekili Tanrıkulu, her tarım ürününün ithal edildiğini öne sürerek, “Kınık Poyracık'ta gezerken ithal patatesi söylediler. ABD'den buğday alıyoruz. Kanada mercimek satıyor, Sudan'dan susam, Çin'den sarımsak, İtalya'dan bakla, Meksika'dan nohut geliyor. Hatta bu ülke saman ithal ediyor. Çiğ süt fiyatları üç beş büyük firmanın tekelinde oluşuyor. Geçen yıl 1 milyon süt ineği verildi. Her verilen teşvik olmuyor. Adam bakamıyor hastalık oluyor, sonunda hepsi kasaba gidiyor. Tarımsal destekler binde 5- 7 arasında kalmış. Gübre fiyatları yüzde 300- 500 arasında artmış. Verilen prim destekleri düşük, yükselteceğiz. İzmir'de marka yaratacağız. Türk Hava Yolları'nda minnacık üzüm dağıttırmak için bile kavga verdik şimdi onu da kaldırdılar. Şimdi nereden geldiği belli olmayan bayat bir fındık dağıtıyorlar. Asıl düşünmemiz gereken marka yaratmak" dedi. 

“TÜRKİYE, DİKTATÖRLÜĞE GEÇİŞ SÜRECİNDE"

MHP İzmir Milletvekili Oktay Vural, Türkiye'de en önemli sorununun demokraside gerileme olduğunu, ülkenin diktatörlüğe geçiş süreci yaşadığını öne sürerek, şöyle konuştu: 

“Sizler eski Türkiye'nin ürünleriyle üzüm, incir, pamukla ilgileniyorsunuz. Türk demokrasisinde piyasa işliyor mu? Görüş ve düşüncelerimizi rahatlıkla ifade edebiliyor muyuz?

Bireyleri makul şüpheli haline dönüştürüldüğü, medyaya akreditasyon yapıldığı, cumhurbaşkanının seçim kampanyası yaptığı bir Türkiye.

Hangi birimiz hangi sosyal sermaye hangi eğitim, federasyon, spor hangi grup kendisini devletin baskısı altında hissetmiyor? Bugün Türkiye'nin en önemli sorunu Türk demokrasisindeki gerilemedir. İnsanların bireysel hak ve hürriyetini kısıtlayan sosyal sermayeyi tehdit eden bir yapılanmadır.

Hukuk üstün olursa demokrasi kalitelidir. Çiftçinin, esnafın sorunu konuşulmuyor. Türkiye diktatörlüğe geçiş sürecini yaşıyor. 124 yıllık borsadayız. İnsanlar gelirinin yarısını borca takside veriyor. 13 milyon yoksul var. Nasıl bu devlet milletin devleti olacak?" 

19 MAYIS MESAJINI ELEŞTİRDİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nda yayınladığı mesajda son 13 yılda yapılanlarda söz ettiğini belirterek, “Menderes, Özal, Ecevit, Demirel yok. Bu rekabet olacak ama tahtarevalli de dengeyi sağlayacak olan hukuk adalettir. Güç hepimizi eziyor. Güç medeniyeti var. 'Güç bende ben haklıyım' diyor. Herkes kendine gelmeli. Osmanlı, devlet kurumlarında tahribat nedeniyle yıkıldı. MHP olarak bu sistemi onarmamız gerekiyor" dedi. 

“ELEKTRİK KESİNTİNİN ALTINDA YOLSUZLUK VAR"

Vural, bir meclis üyesinin seçim güvenliğinin nasıl sağlanacağı, elektrik kesintisinin prova olup olmadığı yönündeki soruyu şöyle yanıtladı:

“MHP olarak 573 bin 231 sandık görevlisi belirledik. Kendileri için alabileceğimiz bir tedbir yok. Elektrik kesilmesinin altında ciddi bir yolsuzluk olduğunu biliyorduk. Sekonder denilen santraller yatmadan para kazanıyorlardı, devreye girmesi gerekiyordu, giremedi. Bunun altında da ciddi yolsuzluk var."

Kaynak: Elif DEMİRCİ | DHA