Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kayseri’de düzenlenen toplu açılış töreninde vatandaşlara seslendi. Erdoğan konuşmasında, "Mursi şayet idam edilirse ki inanmıyorum. İnşallah edilmeyecek, edemeyecekler. Terör örgütüyle mücadele eden bir kardeşim şehitlik rütbesine erişmiş olacaktır. Ben de eğer böyle bir akıbete uğrarsam rabbim inşallah bizlere de o makamı lütfedecektir diye inanıyorumMursi şayet idam edilirse ki inanmıyorum. İnşallah edilmeyecek, edemeyecekler. Terör örgütüyle mücadele eden bir kardeşim şehitlik rütbesine erişmiş olacaktır. Ben de eğer böyle bir akıbete uğrarsam rabbim inşallah bizlere de o makamı lütfedecektir diye inanıyorum" dedi.
İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
Şurada bir sürpriz var. (Meydana asılmış dev bir pankartı göstererek) “Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır. Ne yapsalar boş, Kayseri’nin gönlünde bir yiğit başkan vardır” Bu sürprizi yapan Kayserili kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.
“İSİM VERMEK İSTEMEM AMA…”
Birileri cek cak ile konuşuyor. Gelince diyor memura şunu vereceğim, bunu vereceğim diyor. Çünkü bunların sırtında boş yumurta küfesi var. Ama bizim sırtımızda dolusu var. Şimdi bunlar bunları söylerken şunu yaparak bunu yapacağım demiyor. Evet, başında olduğum iktidarın 27,5 milyar dolar rezerviyle aldık 122 milyar dolara çıkardık. Onu nasıl boşaltırız bunu düşünerek söylüyorlar. Çünkü geçmişte bunları gördük. Böyle boşalttılar. 40 küsur banka böyle boşaldı. Hatırlayın, isim vermek istemem ama şu anda cumhurbaşkanı olarak da milletin tarafında olan bir insan olarak bir şeyi söylemem lazım.
“HERHALDE BU ÜLKEDE HAKARET EDİLEN CUMHURBAŞKANLARINDAN NADİDE OLANLARINDAN BİR TANESİ DE BENİM”
Ben her partiye eşit mesafedeyim. Gönlümde bir aslan yatıyor o ayrı. Ancak bana diyorlar ki tarafsız olması lazım. Ben gelirken ne dedim? “Ben milletin tarafındayım” dedim. Şimdi milletimi aldatmak isteyenlere karşı kalkıp ben tavrımı koymam lazım. Niye? Bakıyorsunuz ki şimdi biz iktidarı kimlerden almıştık gelirken, üç partiden almıştık. Bir koalisyondu bu. Burada kimler olduğunu da biliyorsunuz, MHP, DSP, ANAP. Ben koalisyon zarar verir dediğim zaman beyefendiler rahatsız oluyor. Çok da hakaret ediyorlar. Herhalde bu ülkede hakaret edilen cumhurbaşkanlarından nadide olanlarından bir tanesi de benim. Varsın etsinler, kem söz sahiplerine aittir. Ben bunlara hakaret etmiyorum, sadece mahkemeye gönderiyorum.
“BEN FARKLI BİR UYGULAMA YAPMAYI DÜŞÜNÜYORUM DAHA SONRA”
Burada Mehmet Haseki kardeşim bol bol sucuk dağıtıyordu. Ben farklı bir uygulama yapmayı düşünüyorum daha sonra. Bir şeyi unutmayalım, bunlar 5 yıllığına görev aldı mı o zaman, aldı. MHP DSP ANAP. Millet bunlara görev verdi. Peki 3,5 yıl sonra niye bırakıp kaçtılar?
Kalkmışlar bize dürüstlük ahlak dersi veriyorlar. Kendisi himmete muhtaç dede, nerde kaldı gayriye himmet ede. Bunlar bize milliyetçilik dersi veremez. Moğolistan’da aynı şekilde 10 km uzunluğunda orada da Orhun anıtları, bir tarafta Göktürk bir tarafta Orhun. Biz buyuz ya. Balkanlarda biz varız, işte evladı fatihan dedik.
Çıkmış ana muhalefetin başı “1 yılda bütün yurt ihtiyacını karşılayacağım” diyor. Yahu dürüst ol, bu milleti aldatmaya kalkmayın.
Bak Danıştay geçenlerde kararını açıkladı. Şu anda katsayı problemi var mı? Şimdi de bizden bir hak var. Sizden başarı bekliyoruz. Ve milli manevi değerlerle, yeni Türkiye’nin temel taşları olacaksınız.
Kılıçdaroğlu meğerse para vadiyle bir kişiye kitap yazdırıyor. Sonra belge diye anlatmış. Vaat ettiği parayı da ödememiş. Sayın Kılıçdaroğlu’nun değerli vatandaş dediği bu adam şimdi dolandırıldım diye ortada geziyor. Ana muhalefetin genel başkanı asıl milleti dolandırmaya çalıştı. Ama olmadı.
Sen kimi uyutuyorsun be? 1+8+4 diyorsun. Oyun bu. Kayseri yutar mı bunu?
"BUNLAR HUKUÇU DEĞİL, ÖRGÜT MİLİTANI"
Dün DHKP-C’nin militanlarına hukuk adamları diyordu bugün paralel örgütün militanları için aynı ifadeyi kullanıyor. Kayseri’de teröriste terörist derler öyle mi? Bunlar hukukçu filan değil, örgüt militanı. Adana’daki MİT TIR’ları meselesini hatırlıyorsunuz değil mi? Yardım götüren TIR’ları durdurup tüm dünyaya mesaj vermeye çalıştılar. Maalesef milliyetçiyim diyenler bile bizim karşımıza dikildiler o zaman. Bunun adı açıkça vatana ihanettir. Benim gönlümde de milletimin gönlünde de bunlara verilecek ceza aslında bellidir. Ama Türkiye bir hukuk devleti, bunlara rağmen hukuk devleti.
Bugünlerde bir şey daha oldu. Mısır’da yüzde 52 ile milletin oylarıyla iş başına gelen Mursi’yi ve arkadaşlarını 122 kişi idama mahkum kararı aldılar. Türkiye’de de bu haberi Doğan Medya Grubu nasıl verdi? “Şok karar yüzde 52 ile idam.” Ey Doğan Grubu seni muhatap almam. Ama şunu bilmen lazım. Siz affedersin hayatınızı korkuyla geçiriyorsunuz.
Şunu bil biz bu yola çıkarken her zaman söyledim, söylüyorum. Kefenimizi giyerek çıktık. Bizim ölümümüz şahsiyetlidir. Mursi’nin idamı şahsiyetlidir. Nitekim eşi de çocukları da mahkemeye bile gitmediler. Niye? Biz bu mahkemeyi kabul etmiyoruz dediler. İşte onur budur. Şahsiyet budur. Ve o insanların hiçbirisi adam öldürmediler. Kimseyi katletmediler. Ama buna rağmen onun Milli savunma bakanı olan bu darbeci Sisi şu anda kendi memurlarıyla bu kararı aldırttı.
Ben buradan tekrar Avrupa’ya dünyaya sesleniyorum. Ey Avrupa ey batı hani AB’de idam yasaktı? Peki neden sesiniz çıkmıyor? Niye siz darbeci Sisi’nin yanında yer aldınız? Niye yaptırım uygulamadınız. Gezi olayları olduğu zaman bütün medyanızla bize saldırdınız. Gezi olaylarında ne olmuştu? Dert başkaydı. Türkiye’yi zaafa uğratmak ama başaramadılar.
Doğan grubu sen de avucunu çok yalarsın. Beraber hareket ettiğiniz paralel örgüt aynı şekilde siz de çok avcunuzu yalarsınız. Çünkü bizim abdestimizden şüphemiz yok. Onun için de namazımızdan şüphemiz yok.
Biz “kaderin üstünde bir kader vardır “diyerek bu yola çıktık. Biz ona inandık, teslim olduk. Bu yolda da böyle yürüyeceğiz. Böyle yürümekte kararlıyız. Tabi ki Adana’da MİT TIR’ları ihaneti bile bu örgütün gayretini ortaya koymaya yeter. KPSS sorularını çalarak yüzbinlerce gencimizin hayallerinin geleceğinin gasp edilmesi dahi bunların gerçek yüzünü anlamaya yeter. Türkiye’nin enerji projelerini, dış politika stratejisini dinlemeler ve kayıtlar yoluyla internet üzerinden yabancılara servis etmenin adı belli değil midir?
“MURSİ ŞAYET İDAM EDİLİRSE…”
Gerek Mursi konusu gerekse şu adaletsiz adımlar, bize şunu gösterdi. Mursi şayet idam edilirse ki inanmıyorum. İnşallah edilmeyecek, edemeyecekler. Terör örgütüyle mücadele eden bir kardeşim şehitlik rütbesine erişmiş olacaktır. Ben de eğer böyle bir akıbete uğrarsam rabbim inşallah bizlere de o makamı lütfedecektir diye inanıyorum.
Şehitler tepesi boş değil. Biri var bekliyor ve bir göğüs nefes almak için rüzgar bekliyor. Biz bu yola şehitler tepesinde kendimizi bekleyen yeri şerefle, şanla, gururla başımızın üzerine koyarak çıktık. Biz ölürsek bu yolda şehit oluruz. Asıl o malum takım, onlar ölünce ne olacaklar, onlar düşünsünler. Milletimizin Menderes’i şehit başbakan Adnan Menderes diye yad ediyor. Onu darağacına gönderenleri nasıl anıyor biliyorsunuz. Millet düşmanları olarak, vatan hainleri olarak anıyorlar.
Bunlara diyorum ki siz tehdidi bırakın, evlatlarımızın geleceği için ne yapacaksınız onu anlatın. Ey Kılıçdaroğlu, ey Doğan Medyası, ey Pensilvanya, ey Kandil aslında cevap vermeye bile değmezsiniz. Ama size tekrar bir tek sözüm var. Hak yolunda kefenimizi giydik. Evet biz buna inandık, böyle iman ettik. Bizi tehdit ederek tehdit ederek yolumuzdan çevireceğinizi sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz. Bu millet size ne kadar yanıldığınızı 7 Haziran’da bir kez daha gösterecek.
Başbakan'ı ofisinde dinliyor. Cumhurbaşkanını dinliyor. Anayasa Mahkemesi'ni dinliyor hale bak. Dışişleri bakanı özel bir toplantı yapıyor Suriye ile ilgili onu dinliyor. Bütün bakanlıklarda yaptığı iş bu. Bunu utanmadan sıkılmadan da satıyorlar.
Şimdi suçsuzsa bu zat çıksın gelsin niye gelmiyor? 10 yıldır ben gelmesini söyledim. Gelmiyor, demek ki suçunu biliyor.
Kaynak: hurriyet.com.tr