Daha önce birkaç kez evlilik aşamasına gelen Bahçeli, "Neden evlenmediniz?" sorularına "Benim hayatım belli, ya partiye ya ocağa giderim" şeklinde yanıt veriyor.
Ülkücü camianın 'kolejli hamisi' olarak bilindi. Katıldığı ' Kıbrıs mitingi' onun siyasi bakışının ve yürüyüşünün temel taşı oldu. O kadar yardımseverdi ki askere giden öğrencileri harçlık istemek için onu arardı. Akademisyenliği bırakıp gönül verdiği hareketin içinde önce genel sekreter, Alparslan Türkeş'in ardından da lider oldu.
Habertürk'ten Muharrem Sarıkaya MHP lideri Devlet Bahçeli'nin hayatını ve bilinmeyenlerini masaya yatırdı.
İşte Sarıkaya'nın Bahçeli hakkında kaleme aldığı yazı;
"Sizi siyaset eşiğinden geçiren neydi?" soruma duraksamadan yanıt verdi:
"Kuva-i Milliye ruhu ve Başbuğum Türkeş Beyefendi..." Devamını getirmek istediğimde yine özel yaşantısını paylaşmaktan uzak duran ifade yüzüne oturdu; ciddileşti. Üniversiteden öğrencisi olmam nedeniyle bu yüz ifadesinin ardından neyin geleceğini bildiğimden sustum.
Ancak ısrarımdan da vazgeçmeyip öğrencisi olmanın avantajıyla ne zaman aynı konuyu açsam ileri gidemedim, "Bir gün konuşuruz" cümlesiyle karşılaştım.
Hakkında yazılmış kitaplar ve ona yakın isimlerle konuştum. Üniversite yıllarımdan hafızamda kalmış bilgileri anımsadım.
Yaşam öyküsü çok bilinmeyen, neşeli, yardımsever, dönemine göre burjuva eğitimli, kolejli; bir o kadar da birikimli, arkadaşlık ve dostluklarla dolu.
"HOCAM EVLENİP ÖNÜMÜZÜ AÇSAN"
Bahçeli, üvey annesinin telkinleriyle birkaç kez evlenme aşamasına gelir.
Prof. Dr. Rıza Ayhan, o günleri şöyle anlattı:
"Bazen takılırdık, 'Hocam bir evlilik yapsanız da önümüz açılsa' derdik. 'Benim hayatım belli, ya partiye ya ocağa ya eve giderim. Benim şansım yok, artık sizin gayretinize, himmetinize kaldı bu iş' cevabını alırdık. Çok çalışırdı, fırsat bulamadı dersem yeridir."
Datça'da yazlığı olmasına karşın 2'nci gün ekibi toplar, köylerde propaganda faaliyetinde bulunur.
FERDİ DİNLER ACILI KEBAP YER
Eli açıktır, şık giyinir, Ferdi Tayfur dinler, acılı kebap yer... Masada kimse cebine davranıp hesap ödemeye cesaret edemez. Prof. Dr. Atilla Özer, o günleri şöyle anlatır:
"Asistanken durumumuz sınırlıydı. Devlet de kolejde okumuş zengin aile çocuğuydu. Biz 'lokma' deriz aramızda yemek yemeye... 'Devlet Ağa bizi lokmaya götür' derdik.
Devlet de bizi İzmir Caddesi'ndeki Ciğer 52'ye götürürdü. Sık sık 'Devlet Ağa şu lokma işine bir daha başlayalım' deyip aramızda gülerdik."
"MİRASLA İLGİLENMEZDİ"
ODTÜ'de okuyan ağabeyi Servet Bahçeli master için Michigan'a gidince Ankara'da bir ev alıp içini döşer, arkadaşları evleneceğini sanır ancak o yine "Memleket meseleleri; vaktim yok" der.
İhtilal yıllarında evliliğin eşiğinden döndüğü de olmuştur. Ankara'ya da kız kardeşi Serpil Bahçeli gelmiştir; bugün olduğu gibi Devlet Bahçeli ile aynı evde yaşamını sürdürür. Babasının bıraktığı mirasla da ilgilenmez; yönetimini kardeşlerine bırakır.
Kaynak: Muharrem Sarıkaya / Habertürk